bir şiir yazıyordum senin için. yarım kalmıştı, senin hiç haberin olmadan, her gece senin için yazdığım.
yarım kaldı işte. bir türlü bitiremedim. ne yazdıysam sildim. karaladım. unuttum.
adını yazdım ilk başlarda. son cümlem olsun dedim. bir daha yazmacasına yemin ederek yırtıp atarım dedim yazdıklarımın hepsini. olmadı. sonunu getiremedim. yıldız kayarken dilek tutuşlarımız geldi aklıma. seni uğurlarken otogarlarda bankların üzerinde yatışlarım geldi aklıma.
bank olsun dedim son cümlem. bu şiirin son cümlesi. vazgeçtim. otobüs dedim. seni bana getiren. yol olsun dedim. şoför. muavin... olmadı. yolculuk olsun dedim. yine olmadı.
yıldız olsun dedim bir tanesi daha kayarken gökyüzünden. sonsuzluğunu gördüğümde yıldızların, vazgeçtim.
bıraktım kalemi, kağıdı. beynimdeki düşüncelerden ibaret olsun dedim, senden sonraki sen.
sen bilemedikten sonra anlamı olamayacağını gördüm bu şiirimin. yokluğunun yıl dönümü olan dün sabah. postacıya kendi elimle verdim son cümlesini yazdığım şiirimi.
postacı kapına gelip de dayanmadan önce ben söylemek istedim. özür dilerim: