Belki de çok abartılı kaçmak istemeyen bir insan tarafından söylenmiş olabilir pekala. Zira işin başı hoşlanmakla, o insandan bir çekim almakla başlar. Sonra ilerledikçe belki platonik belki de karşılıklı bir aşka dönüşür. Ama bu aşkın filizlenmesi en azından karşılıklı olup olmadığını keşfi için bir adım atılmalıdır. Bu adım atılırken de ölçülü davranmak istiyordur insan. Ben sana aşığım, hayatımın kadınısın/erkeğisin. Bu tip söylemler biraz iddialı geliyor bana. Flörtün en önemli amacıdır zaten birbirini tanımak. Bu evrede birşeylerin yürüyüp yürümeyeceği, hoşlanılan/aşık olunan kişinin kim olduğunun tanındığı bir dönemdir. Bu nedenle samimiyetsiz görüldüğü kadar samimi de olabilir aslında.
çeşitli din/dil/ırk/kültür arasından aldığım farklı örnekler üzerinde yaptığım araştırmanın sonuçlarını yazmak istedim sevgili romalılar. işte bunlar hep tecrübe...
senden hoşlanıyorum!
ne çok duydum, ne kadar az söyledim ben bu sözü.
bu sözü işittikten sonra hala devam ediyor olmak; ardına kadar açılmamış, aralık bırakılmış bir kapıdan içeri girmek gibi. girmeyin. kapının arkasında hoşunuza gitmeyecek sürprizler sizi bekliyor olabilir.
en yoğun kullanım amacı, benle bir gelecek bekleme, hayalimdeki insan sen değilsin, geçiyorken uğradımdır. bunu ilk sözlük anlamı gibi düşünebilirsiniz.
genellikle bu cümle akabinde "ama" mutlaka kullanılır. senden hoşlanıyorum ama arkadaş kalalım ya da ama seni üzerim gibi.
iş bu insan bu cümlelerle "ben hayvanın tekiyim, sense iyi birisin, şimdi biz birlikte zaman geçiririz, sen bağlanırsın, ben daha iyi birisini bulur giderim, seni aramam sormam, sen de bunalıma girersin, üzülürsün, hatta arar rahatsız da edersin, senle uğraşamam" demeye çalışıyor olabilir. sana yazık olur da diyor olabilir. senle gönül eğlendiremem, bu iş yürümez diyor da olabilir.
bu nedenledir ki söylendiği anda heves kaçırır, büyüyü bozar.
tespitlerime göre, genellikle kompleksli, doyumsuz, ne istediğini bilmeyen insanlar tarafından daha çok söylenir. aslında ifadeleri cinsiyetlerle ilişkilendirmemek lazım elbette, ama ne yazık ki bu cümleyi erkekler daha sık kullanırlar. özellikle de, seni sevmiyorum deme cesaretinde olmayan, kıyasla daha eğitimli, kültürlü olanları.
böyle insanların çoğunda, delikanlı gibi karşısındakine gerçekleri söyleme cesareti yoktur.
oldukça ortada, sallantıda bir histir hoşlanmak. bu nedenle kullanımında sakınca görülmemektedir. herhangi bir ciddiyet unsuru içermez. kolay gelişebilir, kolay vazgeçilebilir olduğu düşünülür. genellikle kolay vazgeçilebilir bir his olduğu, ya da öyle lanse edilebileceği için sık kullanılır. seni artık sevmiyorum demek yürek isterken, hoşlanıyordum ama artık hoşlanmıyorum demek herhangi bir donanım gerektirmez.
kısacası bu cümle seni sevmiyorum demenin türkçesidir. karşınızdaki insan için sevmek fiilini kullanabilecek kadar bir şeyler hissetmiyorsanız, yerine başka sözcükler arayıp boşlukları doldurmaya çalışmayın. yaşanan şeylere bir isim koyma çabasından vazgeçin. ve son olarak lütfen sevilme ihtiyacınızı, kendiniz gibilerle karşılayın.
gördüğünüz üzere google translate gibi adamım, hemen türkçe açıklamasını yapıp bu durumda olan milyonlarca genci aydınlattım. öptüm kuzucuklarım, sadece genç ve güzel olanlarınızı, diğerlerinin sakalları batıyor. *