Yaşayıp yaşamadığın değil, nasıl yaşadığın önemlidir. Allah sokaktaki insanın da rızkını veriyor sonuçta. Bir ya da iki çocukla Daha iyi yaşam şartlarına sahip olacakken üç taneyle standardı neden düşüresin ki? *
'' sen 3 çocuk yap, sonra bunun maması, bezi, eğitimi, boku, püsürü onları ödeyeme. zaten kıçında don yok. iyice fakirleş fakirleş fakirleş. sonra biz sana kömür ve yiyecek verelim, sen de oyunu bize ver. ileri demokrasi, geri kafa. oh yeah baby.''
şimdi bu denileni uygulayan milyonlarca denyo var ülkede, haklı bulan da bir o kadar var.
nasıl hiç birisi "ulan böyle laf mı olur gerizekalı mı bu?" veya "böyle mantksız konuştuğuna göre bir art niyeti olmalı" gibi bir şey düşünmüyor. büyük ihtimalle düşünüyor. düşünüyor ama atatürk gibi mükemmel bir insanı bile eleştirmeye pek hevesli olan bu insanlar rte'nin bu ve bunun gibi yüzlerce palavrasını gördükleri halde savunuyorlar. kandırıldıklarını anladıları halde ses çıkarmıyorlar. benim mantığım basmıyor. adamlar akp'ye oy vermeyince kılıçdaroğluna vermek zorunda kalacaklarını falan düşünüyorlar herhalde.
böylesine sorumsuz düşünen bir devletin başbakanına bu ülke neden kötüye gidiyor diye sormamak lazımdır. bunu diyen adam gsmh'yı yükselteceğiz türkiye'yi dünyanın en büyük ilk 10 ülkesine sokacağız diyor. bu adamlar ne içiyor onu merak ediyorum. bu güven ve boşvermişlik duygusunu alkolden başka ne verebiliyor?
başbakanın bu söylemini hala doğru yönden anlayamayan zihniyetin bok atma çabasıdır. türkiye'de türk nüfus artışı tükenmek üzeredir, buna karşı kürt nüfus artışı ve büyük şehirlere yapılan kürt göçü son sürat devam etmektedir. 15-20 yıl sonrasını görebilen ve en azından tahminlerde bulunabilen beyinler için başbakan bu söyleminde oldukça haklıdır.
işkembeden atmaktır ve allah'a şirk koşmaktır. zira ve haşa böylesi bir cümle kurmak için yukarısı ile irtibat halinde olmak gerekir, değil mi? o kadar da din bilgim var yahu hepten dinsiz değilim ben.