sen yazılarımın öznesi

entry1 galeri0
    ?.
  1. dört mevsim, dört zaman.
    ve "sen".

    yazıya notla başlamalıyım.
    hamiş: nasılsın?
    saniyen: sabırlı sevgilim, güzel kız; merak etme iyiyim ben.
    salisen; dön başa.... evet.
    hani derler ya, türkiye aynı anda dört mevsim. sen bilsen, istanbul aynı gün, aynı an, saliselerin saniyeleri kovaladığı gibi dört mevsim zamanın telleri.
    bendeniz kaç yıl oldu bilmem, bir iskemlede hakuran. elektro manyetik ekran gülü, bilirsin cumbalı evler vardı eskiden, bereketli kadın memesi gibi sokağa bombeli sataşkan. ince tül perdesinin sarmaşık desenlerine karışmış bir gölgedir insan. görür ama görünmez, tatlı bir gölge, adımların hızı kadar gelip geçici hayal. hafif paslanmış vita kutularında begonyalar, boynu bükük bir hercai menekşe; pencere güzeli.
    zaman zaman tül perde dalgalanır sanki hafiften, bir elin karartısı gibi; bir elin raks edişi gibi kıvrak; sabahın ilk güneş sefasında ılık kaldırımlara takılır gözleri adeta arar gibi. göremediği bir bulut sanki gölgeler gözlerini, hafif bir yel, kuru bir yaprağı, geceden kalmış yorgun tozları savurur. içi titrer gölgenin, hayırdır. bir yaz gününü hatırlar, cumbaya serilip seyredişleri, tamda kapının önünde kare kare sek sekleri hatırlar, ip cambazı kızlar, fır dolayı topaçlara dalgın bakışlar; ah işte bir yağmur damlası camda şimdi, bir tane daha; süzülür gibi tıpkı göz yaşı. perdeyi sıkı sıkı kapatmayı aklından geçirdiği an, işte tamda o an, camda bir kelebek sanki, beyazın en temizi; şaşkın bir haykırış kopar dudaklarından, kar; kar başladı amanın. yıldız poyrazın karayelle dalaş sesi kulaklarında şimdi. bir serçe titrek kanatlı; sığınmacı konar pervaza. çok ama çok eski günlerde okuduğu alfabede bir sayfadır şimdi hayat. bir çocuk, dirsekleri yumuk, buvv buvv hava ne soğuk, pencereden dışarıda kalmış bakışları. pofuduk kar kümesinde bir kuş kanadı, sanki rüzgar değil esen; cik cik ve telaşlı kanat sesi. tül perdesine akseden gölge, eli perdede dalar düşlere. ah dört mevsim, evet sanki bir geçit resmi kaldırımlar.
    yer yer yıpranmış perdeden çekilir gölge, gölge şimdi dört duvarda, karanlık bir mahzende sanki, sanki karanlık ve ıslak unutulmuş bir rüya gibi yorgun gözleri, genç, güzel bir kızı düşünerek oturur iskemlesine. dört mevsim kadar dört zamanı yaşamış adam klavyesine daha dokunmadan çok eski ama çok eski bir hatırada kalmış radyosunda sabırsız bekleyişte bulur kendini. o zamanlar "sen" bilmezsin belki, bir zamandı hani; radyoda bir göz vardı sanki, yeşile çalan; o çalıp ışımadan radyo sessiz bekleyişlerde olurdu her zaman. evet yeşil ısındı ve hikaye başladı yine kaldığı yerden, bülbülü öldürmek; evet her okul dönüşü, çok iyi hatırlıyor o zamanı, saat 3 30 gibi. şimdi bülbüllere yer yok. atikusa ve çocuklarına bile. bile bile oturduğu iskemlede adam, yeni demlediği çayın ılık buharında, "seni" tasavvurunda resmetti, yerinde duramayan, meneviş gözlü, narin kırılgan, zaman zaman saçların gibi poyrazlı kahkaha selinde, zaman zaman lodos tuzunda ıslak.
    bak şimdi, klavyede bir resital şimdi. her harf bir bemol sanki; sanki lâ sesi, sen güzelsin "sen", bendeniz hani eskiden olurdu ya, direkler direkler, teller teller, bir birine dolaşık ve helezonik, bir kelime için bastığım her harf kader senfonisi şimdi, şimdi finale doğru yüksek davul sesleri; s harfi, sonra e ve n, mini mini; gözlerin dalmasın, elektirikli satırlarda cümlelerin solmasın, sonra "sen" düşünsene, insan olmayan her şeyi yaşar hayalinde, hayat kurgu; görünür ve görünmez iki kanatlı; yaşarken yaşamak gibi, aynı anda aynı yerde olmayan, ama telgrafın telleri misali saç örgüsü.
    bendeniz dört mevsim, dört zaman. bazen güneş olur açarım, bazen hazan olur solarım. bendeniz arif masalları kurmaktan geliyorum, masalcın; bazen kocaman, , bazen yer altından karanlık çığlık.
    başa dönme zamanı.
    hamişen; hayat atlı karıncada seyahat. hep aynı noktadan geçer sanırsın ama daima yükselerek.
    saniyen; sen, sesin, satırların daima güzel, penceremde misafir kumrular kadar.
    salisen; gönül , belki açmadan solan gül bahçesi. ve zaman iki boyut her zaman ve zaman bir gamlı hazan ve zaman her zaman genç kalan. sen goncasın.
    ve sarıldım.
    perde.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük