sen yaralı gülüm benim

entry1 galeri0
    1.
  1. "...Dağ eteğinde açan..."

    Diye devam eden, rahmetli naşide göktürk, ahmet şafak ve mehmet tokat üçlüsünün harika şiirle bezenmiş şarkısından bir kesit.

    Eserin ismi; yaralı gül

    Sözleri;

    Bu gece sen onun yüzüne açılmaz bir kapı kapattın
    Kirli, paslı menteşelerin sesinde sıkıştı yüreği
    Kirpikleri hissetti yokluğunu
    Büktü boynunu deprem bu
    Aylar sonra bir oda dolusu yalnızlığıyla sokaktaydı
    Sicim gibi bir yağmur yağıyordu
    Bi' kenti boydan boya temizliyordu
    Sokakta kimsecikler yoktu
    Köpekler bir köşeye sinmiş onu gözetliyordu
    Kirliydi, yaşamaktan utanıyordu
    Tir tir titriyordu yüreği
    Yaralı bi' güvercin gibi
    Oysa bu yürek bir zamanlar
    Güneşe ateş vermişti
    Bu yürek cehennemde buz satmıştı
    Şimdi köpekler onun için ağlıyordu
    Yorgundu, konuşamıyordu
    Şu hayatı sırtından atamıyordu
    Yerde, yerde kuru bir ayrılıkla
    Bir kuş ölüsü yatıyordu
    Bir deli rüzgar ellerindeki tozu aldı
    Ne bir dost kaldı yanında
    Ne de bir düşman aklında
    Zor bir gün
    Önünü göremiyordu
    insanlar çığlık çığlığa
    Yüzünü seçemiyordu
    Gözlerinde aşksız ayrılık vardı
    Kirpiğinden yüreğine saplanan
    Paslı bir tren gibi geçip giden
    Ellerinde bi' yalnızlık adımlarıyla büyüyen
    Belli değildi kimin sevdası kimin yüreğinde
    O aşkını taşırdı hayatın ta orta yerinde
    Sırtında ayrılık, dilinde küfür
    Ben gidiyorum sen uyuyorsun
    Pahalı bi' kedi gibi sıcacık hayellerinin dibinde,
    Ben sokakta dövülmüş, sahipsiz bir köpek gibiyim
    Ben gidiyorum sen uyuyorsun
    Ben gidiyorum sen susuyorsun
    Susmanın güzelliğinde suskunluğunla boğuluyorsun
    Siliyorum dudağında kalan yalanı
    Yalan doğuruyorsun, dokundukça ellerimde çoğalıyorsun
    Ben geldiğim yoldan
    Geldiğim gibi acılara bezenip
    Ayrılığı bir gelin gibi süsleyip gidiyorum
    Sen yaralı gülüm benim dağ eteğinde açan
    Sen yaralı gülüm benim dağ eteğinde açan
    Ben yaralı bir güvercinim umuda kanat çırpan
    Ben garip bir güvercinim umuda kanat çırpan
    Bir kapı kapandı bu gece
    Benim de gözlerimin içine
    Kirpiklerim hissetti yokluğunu
    Büktüm boynumu, deprem bu
    Tenime değdim kokun sinmiş mi diye
    Sol elime baktım, bahar gibiydin
    Avucuma kuşlar kondu, parmağıma yıldızlar
    Bir nehir oldun aktın gittin
    Sağ elime baktım, cehennemdin
    Ayrılıktın, ateştin, kordun
    Deprem bu
    Bi' hayat yandı bitti kül oldu (aa-aahh)
    Adaklar yüreğimden geçip gitti (aa aa aahh)
    Tutabilseydim birini
    Korkmadan kesebilseydim eğer
    Biliyorum gelecektin
    Zoruma gidiyor, zor bir gün (aa-aahh)
    Biliyorum zorla güzellik olmaz
    Oysa çirkin olmak vardı
    Kovsan da kapından gitmemek vardı
    Ama bir yüzün vardı, ellerimde kaybolan
    Öyle çok küçüldüm ki, artık büyüme zamanı
    Ey sevdalılar, eyy dostlar
    Var olan bütün güzellikler
    Yürüyemediğim parke taşları
    Patika yollar, dağlar, taşlar elveda
    Elveda, sahil kasabaları
    Gidemediğim köyler, kentler
    Ey sırtında hayatı taşıyan insanlar
    Hayata sevdasını taşıyan insanlar
    Ey gagasında son bir tebessüm kalan martılar
    Ey ölmüş çocuğunun alnını öpen analar
    Siz kalın sağlıcakla, ben gidiyorum
    Gözlerinizden akan iki damla isyan olsun
    Bu bana yeter
    Elveda yaralım
    Kırkıncı kapıyı kırdım, elveda
    Dağların mektebi başka
    Dağların mektebi başka
    Sen yaralı gülüm benim dağ eteğinde açan
    Sen yaralı gülüm benim dağ eteğinde açan (aa-aahh)
    Ben yaralı bir güvercinim umuda kanat çırpan
    Ben garip bir güvercinim umuda kanat çırpan
    Sen yaralı gülüm benim dağ eteğinde açan (aa-aahh)
    Sen yaralı gülüm benim dağ eteğinde açan
    Ben yaralı bir güvercinim umuda kanat çırpan
    Ben garip bir güvercinim umuda kanat çırpan...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük