sen ve ben iki savaşçıyız. aynı tarafta savaşan iki savaşçı. karşımıza çıkmış olan neleri devirdik..
sen ve ben iki insanız. insanlığın gereği olan her şeyi yerine getiren iki insanız..
sen ve ben iki sevgiliyiz. sevgiyi köküne kadar hisseden, yalandan seviyorum demeyen iki kocaman sevgili..
sen ve ben başak burcuyuz..
sen ve ben iş arkadaşıyız..
sen ve ben dostuz..
sen ve ben erkek ve kadınız..
sen ve ben biriz.
haluk leventin kral çıplak albümünde yer alan güzel bir şarkı. diğer adı da olmuyor böyle idi . ya da şarkının orijinal adı olmuyor böyleydi. emin olamadım.yanılmıyorsam aslı back vocal yapmıştı. şahsi kanaatim söz yazarının şarkıyı yazarken selvi boylum al yazmalım filminden etkilendiği yönündedir. şöyle ki:
farkına varamadım bu orantının
bendeki sen sendeki bana ağır geliyor
bana daha fazla sen ver diyemem ki
bunu senden isteyemem gururum varmıyor
nilüfer'in 29.06.2009 tarihinde çıkan ''hayal'' adlı yeni albümünün 11. ve son şarkısı. duygusal olan bu şarkının sözleri mete özgencil'e, müziği ise fahir atakoğlu'na ait. dinlenilmesi farz olan muhteşem duygusal şarkılardan biri. (bkz: akla zarar sözler)
sözler şöyle:
Gün görmeden geçti yine
Dün oldu yaşanmadan yine
Yarın yar olduğundan habersizken
Ansızın geçer gider zaman
Söyle şimdi sence biz dargın mıyız
Söyle şimdi sence biz ayrıldık mı
Söyle sen ve ben bu kadar yazık mıyız
sen ve ben biz etmiyor artık
Yani şimdi yasak mıyım sana
Yani şimdi uzak mı sığmalı aramıza
Yani sen ve ben bu kadar yazık mıyız
Sen ve ben biz etmiyor artık
6.cadde'nin zannedersem ilk albümden bi parcası.dinledikten sonra sarkıya emre aydın'dan baskasının sesinin gitmicegi düsüncesi ister istemez insanın aklına geliyo sarkının adı yanıltmasın daha cok artık yokuz demekte sarkı ayrıca depresif hali benzetilebilecek bi örnegi daha var emre aydın kisisinden (bkz: bu kez anladım)
aret vartanyan'ın kitabıdır. edebi bir derinliği yoktur. ağır değil sade oku onayla veya onaylama bitti tarzında bir kitap. onun haricinde sıcak içten uslübu vardır.
eğer kalabalıktaysan ama yalnızsan, herkese çok yakınsan ama bir o kadar da uzak, gülümsüyorsan içinde derin, buruk bir boşluk varken. yapacak çok şeyin varsa fakat hepsini yapacak kadar vaktin olmadığını düşündüğünden her şeyi yarım bırakıyorsan... ben de senin gibiyim, belki de seninle duruyorum, yanında ya da yanında hissedeceğin bir yerde. şimdi sana beni anlatacağım ya da bendeki seni.
canımın sıkkın olduğu bir gün can sıkıntısının en aza indirmek geçmek bilmeyen 10 dakikanın tükenmesi için gittiğim kitapçıda ki yukarıdaki satırları okuyup dört elle sarıldığım ve kitap. tavsiye edilir.
sen ve ben
ben ve sen
fındık ve çikolata gibi
bazen ateşle buz
yeri gelir ateşin altına odun oluruz
yeri gelir susayan dudaklara buz
yükselir yıldızların arasında kayboluruz.
Sen ve Ben
Sen anlamlı anlamlı bakmayı seviyorsun
Ben anlamların ardındaki seni aramayı
Sen umursamamayı iyi beceriyorsun
Ben umursanmadığım halde göz yummayı.
Sen sabahları uyumayı seviyorsun
Ben geceleri rüyalarımda seni misafir etmeyi
Sen geceleri uyumazsın
Ben gündüzleri.
Sen gerçekleri yaşamayı seviyorsun
Ben gerçek olmadığını düşündüğün her şeyi
Sen güçlü olmayı başarıyorsun
Ben güçlü olanın ardındaki kimsesizliği.
Sen yaşanılanı bir anda çizmeyi seviyorsun
Ben çizilen her şeye şekil vermeyi
Sen şekil almamışlığı kabullenmişsin
Ben sana en iyi şekli vereceğimi...
sen ve ben bu hayatı sığdırır mıyız bir geceye?
unutabilir miyiz olanları?
sevebilir miyiz tekrar eskisi gibi?
sen ve ben ihanetin kurbanları,
yalansız ama riyakar
sen ve ben biz olabilir miyiz?
eğer kaparsan gözlerini uçururum seni bu gece, sonsuza...
"bir şelaleden aşağı düşüyorum. sular çağlayarak dört bir yanımı sarıyor. acı kadar sıcak, buz kadar soğuk sular. sürükleniyorum. hızla. duramıyorum. kontrol bende değil. kontrolsüz bir düşüş. bedenim savruluyor. yüzüstü, sırtüstü devriliyorum, daireler çiziyorum. taşlara çarptıkça bir yerlerim acıyor. düşüyorum. nereye düştüğümü bilmeden. kıyıdakilerin seslerini, çığlıklarını duyuyorum. beni korkuyla izliyor gözleri. bense suyun derinliğinde teslim olmanın, direnmemenin huzurunu yaşıyorum. suyun kıvrımlarında yol alıyorum. gökyüzünün maviliğinden başka bir şey görmüyor gözlerim.
yaşamı izliyorum, kaderimi. her gün ufak etkilerle yönü değişen çizgimi. aslında benim olmayan bi hayatı yaşamanın dayanılmaz baskısından kaçış bu. ama farkında değilim. önce annem, ailem, ilkokul öğretmenim, komşular, okuduğum kitaplar, televizyon, radyo, gazeteler, tanıştığım insanlar, üniversitem, iş hayatım... her şey bugüne kadar üzerime bir çizik atmış. bense en az kendimi dinlemişim. ben olamamanın dışında her şey olmuşum. öte yandan, yalnız değilim. benim gibi yaşayan milyarlarca insan var. kendi hayatlarını yaşayamayan, kendi olamayan. benim gibi. "
söz ve müziği iskender doğan'a ait 1976 yılının hit parçası olan kan ve gül isimli şarkıda geçen güzel sözlerdir.
kan ve gül, gülle diken aşkım ve sen
birbirine dönük sırt sen ve ben
bilmem anlatabiliyor muyum?
seviyorum, seviyor musun?
ağlıyorum, gülüyor musun?
özlüyorum, gidiyor musun?
sevdikçe, itiyor musun?
peki öyle olsun
sarılıp öpen, ağlayıp gülen
sonra kaçıp giden
fırtınayla sakin gece, bir bilmece
bilmem anlatabiliyor muyum?
herkes dört gözle tatili beklerdi
bense okulların açılmasını
çünkü seni görmek vardı koridorlarda
ve bana güleceğin günü beklemek.
ben okul bahçesindeki ağaca, başharflerimizi
sen gönlüme sevdanın adını yazmıştın
ben sırama isimlerimizi
sen kalbime ilk aşkı yazmıştın.
senden sonra sana yazdığım şiirlerden
haberin bile yok
ve yağmur yüzüme vuruyor
ve soğuk.
okuldan sonra
her dolma kalem, her lacivert kravat
her beyaz gömlek ve yakalık
ve her 12 aralık
sen gelirsin aklıma
çocukluk işte, belki de ilk Aşk
belki de ilk delilik.
seversin demiştin ya hani bundan sonra da
inan ki o kadar kimseyi sevemedim
ve o iki kelimeyi senden sonra kimseye
ama kimseye söyleyemedim.
belki hiç olmadın benim için
belki de azdın
ama olsun
ben hep sana şiirler yazdım.
ceketimi ve kravatımı saklıyorum hala
birinin üzerinde tebeşir
birinin üzerinde ayran lekesi
ve Seni Seviyorum Hala
elmayı da, havayı da, suyu da
ve bilmeni istemiyorum hala
sana şiirler yazdığımı
ve bilmeni istemiyorum bütün bunları
çünkü herşey böyleyken güzel
en dokunulmamış, en yaşanmamış
ve en tadılmamış haliyle.
bir sahilde elele dolaşılmamış
ve bir kafede çay içilmemiş haliyle
herşey
böyleyken güzel belki de
ama sen gönlüme sevdanın adını yazmıştın
ben aşkına tutulmuş bir deli candım
sen gönlüme sevdanın adını yazdın
ben aşkına tutulmuş seni ararım.
Seni Seviyorum...
Dostum,
Sen ve ben
Hayata hep yaban kalacağız.
Birimiz diğerine
Ve her birimiz kendisine.
Senin konuşacağın
Ve benim seni dinleyeceğim güne değin.
Sesini sesim sanarak.
Ve karşında durduğum güne değin.
Bir aynanın karşısında duruyormuşcasına.