nazım hikmetin ünlü ressam abidin dinoya şiir vasıtası ile söylenmiş bir deyişidir çoğu mutluluk zımbırtısı içeren televizyon programlarına konu da olmuştur
sen, mutluluğun resmini yapabilir misin abidin?
işin kolayına kaçmadan ama
gül yanaklı bebesini emziren
melek yüzlü anneciğin resmini değil
ne
mavi yosunlu akvaryumda yüzen kırmızı balığın
ne de
al çeperli elmanın
1961 yaz ortasındaki küba'nın resmini yapabilir misin?
çok şükür, çok şükür
bugünleri de gördüm
ölsem gam yemem gayrinin
resmini yapabilir misin üstad?
abidin dino bu soruya karşılık olarak bir şey çizmemiştir, çizdiyse bile bu şemsiye altında yatakta yatan ailenin resmi değildir, o resim başka bir ressamın olmasına rağmen maillerle beynimize işleyen insanlar tarafından abidin dino ya mal edilmiştir.
Mutluluğun Resmi
Kokusu buram buram tüten
Limanda simit satan çocuklar
işçiler gözler yolunu.
inebilseydin o vapurdan
Ayağında Varnanın tozu
Mavi gözlerinde yanıp tutuşan
hasretle kucaklayabilseydim
seninle, bir daha.
Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi
Bağrımıza bassaydık seni Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Başında delikanlı şapkan,
kolların sıvalı, kavgaya hazır
Bahriyeli adımlarla düşüp yola
Gidebilseydik Meserret Kahvesine,
ilk karşılaştığımız yere
Ve bir acı kahvemi içseydin.
Anlatsaydık
o günlerden, geçmişten, gelecekten,
Ne günler biterdi,
Ne geceler...
Dinerdi tüm acılar seninle
Bir düş olurdu ayrılığımız,
anılarda kalan.
Ve dolaşsaydık Türkiye'yi
bir baştan bir başa.
Yattığımız yerler müze olmuş,
Sürgün şehirler cennet.
işte o zaman Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Buna da ne tual yeterdi;
ne boya...
nazım hikmet'in abidin dino'ya saman sarısı şiirinde yönelttiği sorudur. burada anlatmak istediği her şey resimle yansıtılamaz ama ben edebiyatla her şeyi anlatabilirim. edebiyat duyguları anlatmakta daha etkilidir.