ailelerin kızlarını okutmama sebebidir. nedir o sebep? sadece "kız" olmaları. çünkü kızlar, okumazlar. evlenip çoluğa çocuğa karışırlar ve eşlerinin ağzının içine bakarlar sırf bu yüzden. çünkü özgürlüğü olmayan kadın, erkeğinin karşısında mutlu da olamaz.
annem ve "cici" annem üzerinden konuyu anlatabilirim kısaca:
annemi babam dövmeye çalıştı. ancak annemin ekonomik bir özgürlüğü vardı ve sırf bu yüzden el kaldıramadı, çünkü döverse evden gideceğini çok iyi biliyordu. o güç vardı annemde. ancak, babamın yeni eşi, çalışmayan bir bayandı. köylü bir ailenin kızıydı zaten. okutmamışlardı, çalış da dememişlerdi. babam, eline geçen ilk fırsatta defalarca dövdü onu. kadın, ailesinin evine dönmek istedi ve ailesi açıkça şu cümleyi kurdu
"senin yerin kocanın yanı. biz sana bakamayız. koskocaman kadınsın artık."
kadın, parasını kazanmadığı için mecburen kocasının yanına döndü, babam, defalarca dövdü gene doymadı. çünkü ne olursa olsun, evden gidemeyecekti. ve kadın, 10 yıl oldu hala evden gidemiyor.
hatıra anlatmak için açmadım bu başlığı, belki aramızda hala birileri kızını okutmaya çekiniyordur, okutmak istemiyordur diye açtım. umarım tek bir kişiyi bile etkileyebilir.
'yok artık böyle şeyler kalmadı' demek istediğimiz durumdur ama bu belli bir kesimin değişmeyecek tutumudurda aynı zamanda.Bazı şeyleri düşünebilmek için illaki eğitimlide olmak gerekmez aslında.
En uç noktada şunu düşünseler; hani kız çocuk =namus demektir ya onlar için. Peki sen bu kızı okutmadan,iş-güç sahibi yapmadan evlendirirsen ,diyelimki bir deprem oldu ve kızın bütün ailesini depremde kaybetti tek başına kaldı. Ne yapıcak? kime sığınacak? ne iş yapacak? Yoksa o cahil beyni çok çabuk kandıralacak ve namussuzluğun tam göbeiğinde'mi bulacak kendini. Sanırım kimsesi kalmamış yalnız,cahil,eğitimsiz işsiz kadını kimse alıpta hayrına bakmaz.
kapitalizm mantığına geçememiş birey beyanatıdır.
zira kadınların çalışma hayatına aktif olarak katılımı kapitalizm'in dünyaya hakim olmasıyla başladı. işgücü artığı rekabeti sonucu kadınların da iş hayatına doluşmasıyla oluşan işgücü fazlalığı, işgücünün fiyatını düşürürken dolasıyla kapitalist sistemin ana damarı olan rekabet maliyetlerini de bir nebze indirmiş oldu.
kadının karnından sıpayı sırtından sopayı eksik etmemek gerek diyen gerzeklerin mottosu.
Bir de bunlar, sen kızsın okuyup napacaksın, nasılsa ileride çocuk doğurup evinin erkeğinin isteklerini yerine getireceksin, ananın eteğinden erkeğinin pantolon paçasına yapışacaksın, kocasının parasını yiyen bir asalak olacaksın, hem kadın kısmı çok bilmez, çok gülmez, çok konuşmaz derler.
vereceksin elime kalaşnikof, bir de bir günlük müddet. valla 24 saatte daha çekilir bir dünya yapmazsam bu dünyayı.