aslında sen kimsenin değilsin ve hiçbir zamanda kimseye ait olmadın, ey zorunlulukların vakitsizce karşıma çıkardığı ince belli çaycı güzeli.
seni içmelere doyamaz aşka doymuş, soysuzlukların en şahanelerini yaşamış, kurtların en ensesi kalın olanları dahi...
biz ne birbirimizin olabiliriz, ne de birbirimizden başkalarına ait. ihtişamlı bir sevda yarattım ayaklarının altına sermek için, serdim de, üzerinden geçmeye bile layık görmeden yolunu değiştirdin ey baharda açan sevdaların çiçeği.
aslında sen kimsenin değilsin ve bir o kadar da kimse'sizsin.
O değil de.. Şimdi bana 'sen kiminsin?' diye sorsalar ben 'Onunum' diyemem artık.
Bir zamanlar gözlerimiz,yüreğimiz vardı derdim ama şimdi diyemem artık.
Şimdi 'gözleri' var başkasını görüyor.
'yüreği' var başkası için yaşıyor derim.
Ne zordur unutanı unutmak.
Ne ağırdır 'adı koluma kanat olan insan'ın böylece arkasından bakakalmak.
Ne zordur. Ne zor..
Umarsızca yaşamak acımasız gerçeklerle.
Ne ağır. Ne zor.