bir söz. hem de habire patronuna bık bık eden, her halta çemkiren bir çalışanın söylediği söz.
bre dürrük o telefon senin özel emrine mi verildi, aileni, iş arkadaşlarını, fuck buddy'ni arayasın diye mi kondu oraya. cebinden beş kuruş fazla ödememek için takla atarsın, sonra müdürüne trip atarsın. hadi len.
kişisel harcamanı şirkete yüklemektir. bildiğin suistimal.
şöyle de bir fıkrası var;
ev telefonu hayli yüksek gelince, ev halkı toplanmış ;
baba : "yahu bu korkunç bir fatura. ben bu telefonu asla kullanmıyorum hep çalıştığım şirketteki telefonu kullanıyorum."
anne : "aynen ben de... akşama kadar çalıştığım bankada elimin altında telefon. ne yapayım bunu."
oglan : "vallahi ben de şirketimin bana verdiği cep telefonu ile bütün görüşmelerimi yapıyorum."
kız : "e benim de şirket hattim var. ev telefonunu hic kullanmam ki.."
herkes aniden evdeki hizmetçiye döner ve cevap arar gözle bakarlar...
hizmetçi : "eee... problem ne o zaman? sanırım hepimiz iş telefonlarını kullanıyoruz..."
bazı işyerleri cep telefonunu yasaklayıp* bütün konuşmaları iş telefonundan yapmanızı ister. özellikle borsa, finans sektöründe çalışan firmalar bunu yapar. amaç konuşmaları kayıt altına almaktır. bu tarz bir firmada çalışan ve özel görüşmelerinde işiyle ilgili gizli şeyleri paylaşmayan normal bir çalışanın kurduğu cümle.
ay sonu incelenen detaylı faturanın akabinde vucudun değişik bölgelerinde patlayacak sihirli sözdür.
patlamaması için aranmaması önemlidir. bunun yanında gizliliğin ortaya çıkar canım kardeşim. orta büyükteki her işletmede yöneticiler hariç tüm telefonlar dinlenir.