akp zihniyetinin, ne kadar hürmetsiz olduğuna tanık olduğumuz milliyet gazetesi haberidir.MANiSA Yağcılar Beldesi'nde hayırsever 83 yaşındaki Nebahat Ölmezoğlu'nun yaptırdığı ilköğretim okulu açılışına gecikmeli katılan AKP Manisa Milletvekili Mehmet Çerçi için, protokol sırasına oturan belde sakinlerinden 85 yaşındaki Mehmet Yağcılar yerinden kaldırıldı. AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç'ın danışmanı Mehmet Büker'in uyarısıyla sandalyeden kalkan bastonlu Yağcılar'ın yerine Çerçi oturdu.
Bursalı emekli öğretmen Nebahat Ölmezoğlu'nun yaptırdığı ilköğretim okulunun açılışına, TBMM eski Başkanı AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç, Manisa Valisi Celalettin Güvenç, Manisa Belediye Başkanı Bülent Kar, AKP'li il Genel Meclis Başkanı Hayrullah Solmaz, AKP Manisa Milletvekili Mehmet Çerçi ve belde halkı katıldı. Milletvekili Mehmet Çerçi, Hayrullah Solmaz ile törene 10 dakika geç katıldı.
Tören alanında konuklar için ayrılan sandalyelerde yer arayan milletvekili Mehmet Çerçi'nin yardımına TBMM eski Başkanı AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç'ın danışmanlığını yapan Mehmet Büker yetişti. Büker, yanındaki sandalyede oturan Mehmet Yağcılar'dan, eliyle de işaret ederek kalkmasını ve milletvekiline yer vermesini istedi. Yaşlı adam, Büker'in uyarısı üzerine, ayağa kalkarak, yerini, başında bekleyen, kendinden yaşca küçük milletvekiline verdi. Mehmet Çerçi tören sonuna kadar sandalyede oturdu.
sen kalk vekilin oturacak.
-kalkmıyo musun?
-ananıda al git o zaman.
_bak hala oturuyo..ya burası yan gelip yatma yeri değil!
amca kafasını sallayarak kalkmıycam demedi iyi ki..yani onun da cevabı hazırdı.
-salla salla..
devamna belki terbiyesi müsade etmez gerçi!!!
işte kömürcüler,işte oyunu bir altına satabilenler,işte market çeklerine koşarken oyunu kime verdiğini unutabilenler..işte budur gerçeğiniz sayenizde budur gerçeğimiz..alkışlayabilirsiniz oturamadığınıza göre ayakta alkışlamalısınız..görüyorum alkışı tutmuşsunuz çoktan o zaman bir uyarım var..
-one minute, one minute...
dedemizin boş anına denk gelmiş. benzer bir hikaye vardı. şöyle ki; vakti zamamında bir açılışta yine yaşlı bir bey amcayı "milletvekili oturacak" diye kaldırmak isterler. dede, "milletin kendisi buradayken vekilin oturmasına gerek yok" diye cevap verir ve tartışmayı kısa keser. bu dedemizin de keşke olay esnasında aklına bu hikaye gelseydi.
Vekil olmuş ama adam olamamış kişinin saygı ve hürmetten nasip almayışı.
Bu hikaye tam vekillik.
Çok eskiden bir adamın, haylaz ve yaramaz bir oğlu varmış. Adam, çocuğunun her yaramazlığı sonunda; ''Oğlum sen adam olamazsın!'' dermiş.
Babasının bu sözü oğlunun çok zoruna gidermiş ve üzülürmüş. Aralarında çıkan bir tartışmadan sonra, bizim haylaz oğlan babasına saygısızlık yapmış. Ve almış başını istanbul'a gitmiş. Çalışıp, çabalamış. Çeşitli okulları bitirip, bir sürü imtihana girmiş. Sonunda kendi şehrine vali olmuş.
Daha koltuğuna oturur oturmaz; ''Gidin, filan köyde şu isimde biri var, çabuk onu huzuruma getirin.'' diye emir vermiş.
Valinin adamları gidip, söylenen köydeki ihtiyar Ahmet efendiyi bulmuşlar. ''Seni Vali huzuruna çağırıyor.'' diyerek, adamı apar topar valinin karşısına çıkarmışlar. Koltuğuna iyice yaslanıp sigarasını tüttüren vali, yani bizim haylaz oğlan sormuş;
- ''Ben kimim? Beni tanıdın mı?''
Yaşlı adam büyük bir korku içinde imiş. Oğlunu tanıyamamış.
- ''Siz vali efendimizsiniz.'' demiş.
Vali, intikamını almış olmanın gururu içinde,
- ''Ben senin oğlunum!'' demiş. ''Hani sen bana iki sözünün birinde, adam olamazsın, derdin. Bak işte adam oldum, hatta vali bile oldum.''
Adamcağız meseleyi hemen anlamış;
- ''Beni ayağına bunu söylemek için mi çağırdın? Ben sana vali olamazsın değil, adam olamazsın demiştim. Yaşlı insanları ayağına çağırmakla ve onların yanında saygısızca sigara içmekle, insanları küçük görmekle adam olamayacağını gösterdin.''
Çocuk bundan böyle büyüklere saygıda kusur etmemiş. Yardıma muhtaç olan insanlara yardım etmiş ve adam olmak için elinden geleni yapmış. Anlamış ki vali olmakla adam olunamıyor...
