butun odulleri alan,turk tiyatro tarihinin en basarili yapitlarindan biri.harika diyaloglar barindiran oyun.
--spoiler--
- ne yazıyorsun bakiyim duvara
- kahrolsun
- eee.. bizim duvara yazinca oluyor mu?
--spoiler--
yasli kadin duvara yazi yazan gence:
--spoiler--
- bir ekmek al sonra yazmaya devam edersin!
- ne ekmegi ya. yazi yaziyorum surada
- bir de halkci gecinirsiniz. halktan biri ekmek istiyor almiyorsunuz. hani halkin ekmek davasini savunuyordunuz?
--spoiler--
gulseren i istemeye gelen aileyle yasanan diyaloglar da superdir.
--spoiler--
-bu koltuk takimini kaca aldiniz nezih bey?
+nazif efendim!...
-haa, nazif ise iyi almissiniz, bu zamanda boyle bir takimi mahmut tan assaga vermiyolar!
--spoiler--
ince ince işlenen esprileri, duygusal vurgunlar yediren sahneleri, kendini sorguladığın anları, bittiğinde neydi bu böyle dedirten bütünlüğüyle yılmaz erdoğan ürünü tiyatro oyunu.
"helâl sana be yılmaz abi!" demekten kendimi alamıyorum, afedersiniz.
demet akbağ için mi yazıldı yoksa demet akbağ mı o oyun için yaratıldı bir türlü anlayamadım. bir rolü bu kadar iyi ve bu kadar muhteşem oynamak ancak bu sözlerle açıklanabilir.
--spoiler--
-Söyle bakiyim çocuğum bir üçgenin iç açıları toplamı kaçtır?
-Peki , siz söyleyin hocam, bir insanın ic acıları topmalından haberiniz varmı..
--spoiler--
gibi, buram buram Yılmaz Erdoğan kokan diyaloglara sahip, süperötesi oyun...
bir sahnesinde demet akbağ'ın sevilen kişinin gidişini radyoda sevdiğiniz bir şarkıyı duyup sesini açtığınız anda şarkının bittiğini anlamaya benzettiği güzel oyun.