şu film bitse de gitsek diye çırpınacağınız ender filmlerden. 1 numaraya son umut 2 numaraya bu film yerleşir. sinemada bile bu iki filmi izleyen 10 kişiyi geçmez. seanslar hep boştur. duygu yüklemesi vardır kızıl saçlı bir türk de filmi şereflendirmiştir. ama bir aile filmi değildir.
gayet güzel film. uzun zamandır bir filmin sonunda ağlamamıştım. saadet ışıl aksoy da rolüne yakışmış.
--spoiler--
filmin başlarında goyko, gemma'yı arkadaşlarıyla tanıştırır, hepsi çok eğlenceli, mutlu tiplerdir. birlikte dans ederler karda koştururlar. o an aralarında olmak istiyosunuz. ayrıca gemma, diego'nun neyini sevdi anlamadım. hiç sevmedim film boyunca. goyko daha iyiydi gemma.
film bir ara duraklıyor sıkıyor bazı yerleri, aska'nın dahil olmasıyla hareketleniyor. savaşın psikolojik boyutu ele alınıyor. aska'nın dövmesinin hikayesi de çok acı.
pietro'nun son sahnede sanki bir şeyler hissetmiş gibi aska'ya bakması akılda kalıyor.
şimdilerde filmini de yaptılar penelope cruz gemma'yı oynuyor şaşırtıcı ama saadet aksoy da filmde oynayan bir diğer kişi. izlemedim ama merak ediyorum doğrusu. ama kitap gerçekten mükemmeldi. sonunu hiç tahmin edemeyeceğim bir şekilde bitti.
--spoiler--
babasının diego'nun ölümünü öğrendikten sonra gidip bunu kızına söylerken ki halinde bildiğin gözyaşlarım kitabın tekrar hamur formuna dönüşmesine neden olmuş olabilir. bir de en sonunda gemma'nın oğlunun o tepeye çıkıp:' bak anne babam niye hep bu tepeye çıkıyormuş biliyor musun? çünkü bize bakıyormuş demesi ve italya'yı göstermesi ikinci darbeyi vurmuştur. karlı saraybosna akşamları, savaş sonrası görüntüler, savaş sırasında yaşananlar, çocuk sahibi olamayan bir kadın, bir şair, sorunlu oğlunun kocasının çocuğu olmadığını öğrenen bir kadın ve sadece vicdanı için hayatından, mutluluğundan vazgeçen iyi yürekli bir insan. kitap bu süper karakterleri toplamasıyla bile takdire şayan gözüküyor.
--spoiler--
margaret mazzantini'nin çarpıcı bir kapağa sahip muhteşem romanı. son 200 sayfayı soluksuz okudum diyebilirim. bohem bir çift, saraybosna, italya, sonra tekrar saraybosna, savaş zamanı, yokluk, annelik duygusu herşey çok güzel anlatılmış. kitap bitince gemma, diego, goyko, aska, pietro'dan artık haber alamayacağım için üzüldüm.