türk sinemasının bugüne kadar çekilmiş en komik sahnelerinin başında gelen bir repliktir.
diyaloglar tam olarak şu şekildedir.
şaban: kıymetli arkadaşlarım bunca emekten sonra nihayet tünelin sonuna varabildik. üstümüz bahçıvan kulübesi. ver bakim tulumcum şu testereyi. ha canım. tuh ha bismillah. (tüneli açar, mahmut hocanın odasındadır ama görmez.) gel canım güdükcüm ver elini bakim. hadi anam. (çıkanlar hocayı görürler ama ses etmezler) amma da ağırsın be domdom.
domdom: mahmut hoca!
şaban: evet mahmut hoca. bu ona karşı kazanmış olduğumuz büyük bi zaferdir. hihi. ver elini. hadi gel ver elini bakiim. şimdi bizi arasın dursun bakalım. hıhı. gel lan şişko.
şişko: şabaan. (gözüyle mahmut hocayı işaret eder)
şaban: neey? (mahmut hocaya bakar ve görür, afallar) aa mahmut hoca. mahmut hoca hıhı mahmut hocaya bakın. mahmut hoca o da kaçmış. sen de mi kaçtın mahmut hoca. hıhıh hı. tünelde karşılaşmadık yauv. hoca mahmut ıhhıhh. mahmut'u görüyo musun. Allah Allah. çocuklaar sakın gelmeyin tünelin bu ucu bombok bir yere çıktı ıhhı.
Ergenella dönemleri geride bırakalı yıllar yılı olmuş, entrylerinin anlaşılması için 4.75 numara gözlük dağıtma sevdalısı yazardır.
Öğrenmeye dayalı edit : "dahi anlamına gelen de ayrı yazılır."
yani ne desem bilemiyorum. şöyle zır cahil angusları eğitebilmek için elimizden geleni yapıyoruz. geldim şu sikik sözlük ortamında bile ha bire bu tarz adamlara inatla cevap veriyorum ki dikkatlerini çekeyim. inatla burada bir şeyler yazıyorum ki belki bir iki tanesi akıllanır, azıcık mantıklı olmasını öğrenir. buradaki ilk hesabım da değil bu, defalarca aldım kapattım. sadece burada değil, başka yerlerde de yazıyorum ki daha farklı saflardaki sığırlarla iletişime geçebileyim.
bazı şeyler vardır, kişiden kişiye değişir doğruluğu, yanlışlığı. istediğin partiye oy verirsin misal, o senin doğrundur. ya da misal üniversitede bir hoca vardır, herkes sever sen sevmezsin. olabilir. yazın ortasında bot giymek istersin, daha şık olduğunu düşünürsün. bu da olabilir. tuhaftır, ama olabilir.
fakat yukarıda verdiğim entriler neyin kafası biliyor musunuz? hani ilkokulda sevdiğiniz bir arkadaşınız bir suç işler, birisini tartaklar falan. siz de onun lehine yalancı şahitlik yaparsınız ya hani. işte o kafa bu. hem de ondan çok daha gerzekçesi. çünkü o çocuğun yalancı şahitlik yapmasındaki maksat, suçlanan çocuğa duyduğu sevgidir. onun zarar görmesini istemez. bir saflık, çarpık da olsa bir iyi niyet vardır yani. buradaki ise bambaşka bir şey. sırf kibirden gelen bir şaşkolozluktur bu.
bak koçum, sana yazıyorum. bugün belki daha onlarca yazarın nikaltına benzer şeyleri yazıcam. bugün kendimi buna adadım amk. bu olayın siyaseti ilgilendiren kısmı siyasi partiler değildir. akp-chp kavgası değil bu. iktidarla olan bir kavga bu. hem de tartışması sadece bizde yapılan bir şey de değil. güney korede boşuna istifa etmedi başbakan. sırf çok insancıl olduğundan da değil. üzerinde baskı kurulduğu için. çünkü siyaset budur. sen eğer hükümetin başında elinde kötekle beklemezsen, onun faaliyetlerini teftiş etmezsen, bu olay her sene yaşanır. sen de her sene tekrar "bunu da iktidara bağladılar yaa, mal la bunlar ehe ehe ehe" "geçen gün doktora kabız oldum dedim, akp yüzünden dedi kıs kıs kıs" diye kendince espriler yaparsın burada. maalesef ki senin gibilerin toplumdan temizlenmesi yanlısı bir adam değilim. o yüzden yavaş yavaş eğiticez senin gibilerini de. merak etme sen.
Zoruna gidenlerin yoluna gitmediği için birilerinin kıçlarına sivri sivri batan yazardır sen de mi kactin mahmut hoca. Hayatını eğitime adamışlığından mütevellit, eğitilmeye aç köpeklerin de eğitimini sonuna kadar üstlenme gönüllüsüdür. sadakosasaki ve türevleri gibi yazar müsvetteleriyle oturup iki çift söz edelim hadi bi çay ısmarlayayım yeğenim teklifinde bile bulunmayarak zamanını tasarruflu kullanır. Bazı değerler bazılarına anlatılmayacak kadar değerlidir. Dikkat ederseniz değerden söz ediyorum; insanlık, empati, acıya ortak olma, acıyı bok ararcasına deşmeme gibi mesela. Soma faciasından bahsediyorum;
ben bugün, ennn nefret ettiğim yönetim şartlarında bile herhangi birinin ölümü ve onun acısını yaşayan ailelerine duymam gereken saygıya istinaden, o acıyı dindirmenin yollarını aramaktan başka hiçbirşey düşünmem. Kudurmuşçasına sağa sola saldırmam; herşeyin bir yeri, her olayın değerlendirilecek bir zamanı vardır zira. Gelgelelim; ellerini ovuşturup, ohh aman ölüm haberleri, nasıl etsekte kullansak bunu diyen insanlarla muhattabız; ne acı, ne yazık... senin derdin iktidarsa, bu sayfa ziyadesiyle yanlış yer koçum; korkarım sadece yanlış yer ve yanlış zamanda değil, fazlasıyla yanlış kafadasın da sen. Şimdi sana Allah'tan merhamet dilemek düşüyor bana.
Git kendini ittirmeden...,
