almanca hocamızın gün itibariyle anlattığı yarmış hikayedir. şöyle ki:
yabancı bir adam türkiye'ye geliyor. bakıyor ki insanlar hapşırınca, 'çok yaşa' deniyor, hapşıransa, 'sen de gör' diye cevap veriyor. adam şaşkın şaşkın bakıyor etrafındakilere... söyleniyor kendi kendine, 'nedir bu sen de gör?'. etrafındakiler izah ediyorlar fakat gene bir ilgi kuramıyor. sonunda anlaşılıyor ki adamın anladığı şuymuş: 'send a girl'.*
çocukluğumdaki aydınlanmalardan birisi bu sözün anlamını öğrenmemdi.
tabi ki az çok söylenen niyeti tahmin ediyorsunuz sen de gör derken fakat tam anlamıyla "ben çok yaşayım sen de benim yaşadığımı gör, sen de benimle birlikte çok yaşa yani" anlamını çıkartmıyordum ben.
daha çok sana da aynısından. ne dilersen sen de onu gör gibi bir anlam ile yaşıyordum. 13 yaşında falanken öğrenmiştim. zaten ondan sonraki en büyük aydınlanmam yıllar sonra avmye girerken bagaja bakan güvenliğin bomba için değil aracın lpgli mi değil mi ona baktığını öğrenmemle olmuştu.
