bazen insanoğlu o herşeyi bekler ama o yalanı duymak istemez karşısındakinden. bir çeşit aşağılama gibi gelir kendisine. daha kötülerine layıktır aslında ama bu yalanla yeniden yüzüne vurulmuş gibi olur. bünyeye ağır gelir.
koleradan sen nasıl bir insansın şarkısı armağan olsun bu yalanı kullananlara.
spriteacımasız gerçekler reklamından, ıssız adama, sokakta ağlayan kıza sarılan çocuğun fısıldadıklarından, liseli aşıklara, başlarım örfüne, adetine, ananesine diyerek sevgilisiyle beraber yaşayan yurdum delikanlısına kadar herkesin diline pelesenk olmuş yüzyılın palavrasıdır. tadına baktım, hevesimi aldım artık başka çiçeklerin yahut böceklerin peşindeyim demenin yalanla masumlaştırılmaya çalışılmış halidir.
hır-gür çıkmasından endişelenen aşk taraftarının ayrılık cümlesidir.
olur ya, terkedilen dövebilir, aileye haber verebilir değil mi? akıllıca kullanılırsa, terkedilen farkında olmadan ve götü kalkık bir şekilde durdurulur ve tereyağından kıl ceker gibi sorunsuz görüşme biter.
akıllıca, kim bulmuşsa iyi bulmuş valla taktir ettim.
ayrılığın eskimeyen kılıflarından biri.
"sen benden daha iyilerini hak ediyorsun..." demek; sırf kurtulabilmek için.
ama bazen,
bu yalan gerçeği de saklar içinde. karşı tarafın üzüleceğini bile bile yola çıkmama uyarısıdır. attila ilhan'ın yaptığı gibi:
"aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim.
aysel git başımdan seni seviyorum." *
