mektupla haberleşilen dönemlerde, şehir içi mektupların bile dört günde yerine ulaştığı düşünülürse, çok mantıklı ve gerçeği anlatan cümledir. atı alan, üsküdar'ı geçermiş. şimdi söyle de görelim, "sen bu mesajı okurken, ben çok uzaklarda olacağım" diye. uzaktan mesaj atarsa, olur tabii.
herhangi bir veda mektubunun ara cümlesi..bu cümleden sonra pek fazla birşey anlatılmaz genellikle. mektubu yazan da okuyan da bilmektedir aslında uzaklıkları..keza biri bu cümleyi yazabilme cesaretini gösterebilmiştir. yazan pişmandır okuyan üzgün..belki çok sonra roller değişir ama...o zaman mektup mesafesinde bile olmaz onlar....
eski türk filmlerinin olmazsa olmaz mektup girişi. esas kız mektubu yazar, ağlar, zırlar, o mektup bir şekilde vaktinden önce kişinin eline geçer ve kendinden emin bıdı bıdı bilmiş laflar eden esas kız göt olur *.. ve sonsuza kadar mutlu yaşarlar falan fıstık..
sen bu mektubu okurken ben cok uzaklarda olacagim. bazı şeyler ter gidiyordu. olmuyordu, ilişkimizde pek hareket de yoktu. aynı çevrede dönen, daha da ilerletemediğimiz bir şeydi bu.