turk pop muzik tarihinin en guzel duygusal calismalarindan biridir. teksesli olarak gelisen turk muziginde gitarin, kemanin, vurmalilarin, klarnetin, viyolanin ve akordeyon'un birbirleriyle uyumlu melodiler sergiledigi basarili bir eserdir. grup gundogarken'in akla ilk gelen sarkilarindandir. dinledikce insani farkli duygulara surukleyen bir sarkidir ayrica.
grup gündoğarken'in muhteşem şarkısıdır.dinlerken insanı kendinden alır başka diyarlara götürür.bir sürü hatıra canlanır zihinde.sonra gidip sarhoş olup sızana kadar içmek istenir.
Sizleri mi daha çok sevdim?
Yoksa size yazdığım şarkıları mı?
Hadi bakalım, kartları açalım.
Sizlerseniz eğer cevabı; hayatta beni hiç aldatmayan şarkılarıma ayıp olmaz mı?
Şarkılar ise cevabı; aşka ayıp olmaz mı, bu yaptığım samimiyetsizlik mi yoksa alçaklık mı?
Ben bunun cevabını bilmiyorum.
Bu paradokstan kurtulmak için, artık aşk şarkısı yazmamak gerek belki de...
içinden aşk geçmeyen şarkılar... O zaman ferahlayabilir içim.
Aşk olsun bana. Aşksız şarkı varm'ola?
Artık olmalı belki de... Artık zamanı...
Bir aşk beceriksizi, aşk haricinde şeyler de yazmalı.
...
Riyalarda mı buluşalım, rüyalarda mı? Yoksa en sahici, real madrigal'ler de mi?
Siz yoksunuz şimdi!
Fakat şarkılar hep vardı, var olacak.
Siz yanımdaymışsınız gibi, "hiç gitmemiş hep var gibiymişsiniz" gibi yapıyorum. Ki bazılarınız gelmedi bile -ne acı ve ne komik ve ne acı- gelmişsiniz gibi yaptım.
Fakat şarkılar hep vardı, var olacak.
Şimdi yine sorarım size;
Sizleri mi daha çok sevmeliyim?
Yoksa size yazdığım şarkıları mı?
Ben bunun cevabını bilmiyor'dum... Yazdıkça buluyorum galiba. Bilmem anlatamıyor muyum?
Bildiğim şu ki; siz artık sadece benim şarkılarımsınız. Siz derken en çok sen yani. En fazla sen. Sen derken sen'i tanımazsın ki şimdi sen?
Ve bu,
eskisi kadar üzmüyor beni.
Hayallerin gerçekleşmiyor, hatta gerçekleşmeyecek olması da...
Evde tek başımayken, güzel bir şarkı yaptığım andaki o en samimi, en coşumcu, en gerçek hissiyat her şeyin önüne geçiyor;
Senin de,
Şarkıların duyulmasının da...
Hayattaki en muazzam varoluş anlarından biri oluyor.
işte bu yüzden bunu umursamıyor olmam -eskisi kadar diyeyim hadi- benim adıma pek iyi. Pek güzel.
iyi hoş da benim adım ne? Ben derken, beni tanımazsın ki şimdi sen? Artık tanıyorsun da, belki çıkaramazsın ki sen.
...
Ben, tüm O bildiğin romantizmaların hepsinin üzerine realizm esansı sıkmaya başladım. ve ben; gençlik hayallerinin kafasına sıktım ve sıkıyorum...
Evet. kelimelerisüslemefetişim -eskisi kadar olmasa da- hala devam ediyor. napiim!
şarkılar bir oyundur. bazen; yazmak da...
oyunlar avutuyor işte. saçma.
Beni boş geç. Sahnemde siz. en fazla sen;
Çalınıyorsun.
Söyleniyorsun.
Duyulmuyorsun.
Olsun...
Ben biliyorum ya, bu her şeye bedel. Bu her şeyden ulvi.
Buyur burdan duy. istemezsen duyma.
E peki tamam da,
niye tüm bunları buraya yazdın diye sorma!
Ee insanız işte. Zaaflarımız var hala.
...
akordeon! akordeon!
başla artık allasen!
ağla sen.
ilk olarak 1986'da çıkan ilk albümleri bir yaz daha bitiyor, daha sonra düzenlenmiş haliyle 1998'de çıkan mest of gündoğarken albümlerinde yer almış ve 2 kez klibi çekilmiş grup gündoğarken şarkısı. klipler için:
hakkında sadece 22 entry girilmesiyle şaşırtan şarkı.
eminim ki sözleri ingilizce olsaydı, sting* ya da o tarz bir adam söyleseydi entrye boğulacaktı muhtemelen. off o nasıl sözler, nasıl yazılmış mnakoym tadında. ama şimdi olmuyor..
insanı deli edebilecek bir şarkı. bir insan sana "sen benim şarkılarımsın" diyor. hiç bir insan yoktur ki dünyada, müziksiz yapabilsin. o kadar ki kıymetlidir şarkılar.