bir dönem evlenmeye niyetlendiğiniz kadın bunu derse askere gittim ulan cevabını yapıştırıveriniz. yok hala bik bik ediyorsa askerlikte geçen zamanı düşünüp ağzının üstüne bir tane yapıştırıveriniz.
sorulduğu anda, insanın tüylerini diken diken eder. kalbinize binlerce ok saplanmış gibi olursunuz. birde, bunu esas kendisi sizin için hiçbir zaman bir şey yapmamış biri sormuş ise, daha bir acır canınız. verilecek cevap da şu olur zaten: daha ne olsun; seni tercih ettim allahın cezası seniiii.***
eğer söyleyen sevgiliyse ya da sevilen biriyse, sevginin karşılığı yoktur, anlaması gerekir. karşılık olunca zaten, sevgi olmaktan çıkar, çıkar ilişkisine dönüşür.
bir nevi hesaplaşma sorusudur. sen, ben derken uzar gider. gereksiz bir tartışmadır. onun yerine karşı taraftan beklentilerini dile getirmen ve kendi eksiklerini soğukkanlı bir şekilde dinlemen daha faydalı olacaktır.
sana sorduğumda cevap veremeyeceğin soru. aslında cevabını gayet net bildiğin bunları kelimelere dökmeye korktuğun soru bu: benim için ne yaptın *?
şu arkadaşlarıma gösterdiğin ilgi gibi bir şey miydi? onları köpek sever gibi seviyorsun. bana gösterdiğin sevgi de bu muydu? bunu mu verdin bana?
yoksa verdiğin şey sadece ihtiyaç duyduğum sevgi miydi? bunu mu vermeye çalıştın da beceremedin?
ve şimdi neredesin? şu an ne yapıyorsun seni seven insan için? benim için değil, seni seven ve sevdiğin insan için. sevdiğini sandığın insan için.
ben söyleyeyim, onun yanındayken yanından geçen bir kız arkdaşına sarılıyor, başkasının saçını okşuyorsun. biriyle uzun uzun konuşuyor, birinin beline kolunu doluyorsun. sevdiğin ve seni seven insan için bunu yapıyorsun.
ve o kız da aynı şeyi soruyor sana. diğerleri ve benim sorduğum gibi. "ben seni bu kadar severken, sen benim için ne yaptın?"
bir insanı hayatına sokarsın, sırf onun içi rahat olsun diye işinden ayrılırsın, cebinde 5 tl bile paran yoktur belki ama belli etmezsin. onunla görüşebilmek için ailenle tartışırsın, onunla evlenmeni istemeyen annene babana karşı çıkarsın, çantanı alır onla evlenmeye bile gidersin başına buyruk, arkadaşlarınla görüşmeyi kesersin, sırf o istemiyor diye evden çıkmazsın. maddi manevi sıkıştığı her anda yanında olursun. gece saat 2'de onun en sevdiği yemeği yapmaya üşenmezsin, meyve suyu istediğinde ''yok'' dememek için taze sıkar getirirsin, ps3 oynarken elleri meşgul diye çerezi sen soyar ona yedirirsin. pisliklerine, kavgalarına, alkolik hallerine hiç hoşlanmadığın halde katlanırsın. ailene karşı onu idare edersin, durumu çaktırmamaya çalışırsın. ''param yok'' dediğinde ''olsun bende var'' deyip bi çözüm yolu bulursun, arabası yoksa yürüyerek bile gitmeye razısındır. karşılığında o arkadaşlarıyla gezer, kızlarla dolaşır, seslenemezsin. çünkü bir şey dersen ''anlayışsız sevgili olabilirsin'' yıllarca içine atarsın ve 600 km uzaktan ilişki sürdürmeye çalışırsın. arada kavga da edersin ama sorun ne kadar büyük olursa olsun yine de o bi kere ''canım'' dediğinde herşeyi unutursun. her türlü kaprisini çekip her durumda kefili olduğun insan bir gün ''sen benim için ne yaptın ki?'' diye sorar işte. ellerin buz gibi olur, tükürüğün boğazında düğümlenir, kalp basıncın yükselir, kulakların uğuldamaya başlar cevap veremezsin.