bazı şarkılar vardır, daha ilk dinleyişte boğazınızda düğümlenir, nefes alamazsınız ya bu da öyle bir şarkı.
sonra yok hayır, dinlemeyeceğim artık dersiniz size hatırlattıkları yüzünden ama dayanamaz yine dinlersiniz.
ben de kendi kendime söz vermeme rağmen dayanamadım, yine dinliyorum ve diyorum ki ;
''sen ağlama bir damla gözyaşın yeter
sen üzülme gülüm gamzende güllerin biter
yollarıma taş koysalar döneceğim
gözlerinden yaşlarını sileceğim..''
... "bu şarkıyı biLiyor musun?.." diye bir garip suaL iLe başLadım onunLa yaşayacağım bir ömre.. biLemezdim ki onun biLmediği -benimse biLdiğim- şarkı'nın onu ağLatacağını.. tam oLarak ağLadı diyemem, gözLeri doLdu, gözLerini benden kaçırdı, pişman oLdum, "çok güzeL" dedi, sarıLdım, konuşmuyordu, uzun cümLeLer kurmuyordu, nidaLar ve gözLeri iLe söyLedikLerime cevap veriyordu, omuzLarından tutup gözLerinin içine baktım, ısLaktı gözLeri ve hiçbir göz bana bu kadar ısLak görünmemişti daha önce, tekrardan sarıLdım, ağzıma giren saçLarını topLadım kuLağı'nın arkasına, öptüm, konuşmadık, onun biLmediği şarkı, benimse biLdiğim şarkı, çaLmaya devam ediyordu, burnunu çekti, sarıLma eyLemine bir son verip tekrardan gözLerinin içine baktım, bu sefer ben gözLerimi kaçırdım, kötü biri oLduğumu düşündüm, düşünceLerimi birbirine bağLayan bağLarı jiLet iLe kestim, kanım aktı ama akan kanı o görmedi.. arabesk yanım baskınLığını hissettirdi ve kravatsız siyah takım eLbiseLi cümLemi kurdum; onun gözünden akan bir damLa yaş için nice canLar yakacağımı -kendi canımı biLe yakacağımı- biLiyor mudur şimdi biLmiyorum..
sen ağLama
bir damLa gözyaşın yeter
sen üzüLme güLüm gamzende güLLerin biter
iki tane bu isimli şarkı vardır..
biri minik serçe sezen aksu'nun ki artık bir efsanedir..
diğeri de badem isimli bir grubun aynı zamanda sınav filminde de kullanılmış şarkısıdır..
ikisi de ayrı damar,ayrı efkarlanma sebebidir..
badem'in sen ağlama sını size ilk sevgili dinlettiyse,ve siz ağlarken gözünüzden süzülen yaşları silerken bir yandan bu şarkıyı söylüyorsa bu şarkının anlamı sizin için biraz daha farklı olacaktır..
Ben ağlayan şairim
Bana gülmesini öğretmediler
Eğil de bir bak mahzun yüzüme
Anlatır sana çektiklerimi
Birer bıçak yarası gibi
Alnımdaki çizgiler
Ben mutluluk nedir bilemedim
Saçlarım okşanmaya alışık değil
Hep böyle dalıp gider gözlerim
Ve ne zaman düşünsem geçen günleri
Bir karanlık basar içimi
Aydınlık değil
Seni nasıl severim bilirsin
Nasıl yanarım özlemler içinde
Bastığın yerler cennet olur
Bilirim en serin rüzgarla gelirsin
Yine de yanar tutuşurum ben
Cehennemler içinde.
En mutlu sandığın yerde kederliyim
Ben seninle sensizliği düşünürüm
Bir korku düşer içime apansız
Burkulur yüreğim
Seni şiirlerimde bin yıl yaşatır da
Ben bin defa ölürüm
Bir gün yokluğum bir gölge gibi
Düşüverirse gözlerine
Unutma ağlayan şairini
Unutma o günde kapanıp dizlerine
Kendi yokluğuma kendim ağlarım
Sen ağlama e mi
Sen ağlama e mi?
sezen aksu şahaseri olan için şarkı için yorum yapamam. ne de olsa sezen aksu yapmıştır. iyi yapmıştır.
ama gel gör ki badem öyle bir şarkı yapmış ki ne desem olmuyor. bir şey bulamıyorum tanımlamak için. bir yandan sen ağlama derken bir yandan sen de onunla beraber ağlıyorsun. yollarıma taş koysalar döneceğim, gözlerinden yaşları sileceğim bölümü ise filmin koptuğu an oluyor. şarkıyı uzun süre dinlemedikten sonra sınav filmini izlerken -ki filmdeki bütün şarkılar cuk oturmuştur- öyle güzel bir anda, öyle can yakan bir biçimde ortaya çıkmıştır ki ağlamamak elde değildir. ama ben ağlamadım, sadece gözüme bir şey kaçtı.
ruhun bedenine ve beynine hükmedemezken omzuna uzanan elin teselli temennisidir.. bilemezki kulağında çınlayan bu teselli cümlesinin anlamını kavrayamayacak kadar sancıya teslim olmuş yüreğin!
minik serçemizin seslendirdiği ve oturup ağlatan bir şarkı :
hasret oldu ayrılık oldu
hüzünlere bölündü saatler
gördüm sarkan iki damla yaş
ayrılık da sevgiyle beraber
bir şarkı bir şiir gibi
yaşadım canım acıları
senden bana hatıra şimdi
sakladığım sevgili kederler
bir sır gibi saklarım seni
bir yemin bir gizli düş gibi
ben bu yükü taşırım sen git,
git acılanma....
sen ağlama dayanamam*
ağlama göz bebeğim sana kıyamam
al* yüreğim senin olsun
yüreğin bende kalırsa yaşayamam..
hangi kafada, hangi bünye tarafından, hangi saatte, hangi mekanda dinlenilirse dinlenilsin, insanın içine ilmek ilmek işleyen, onno tunç-aysel gürel-sezen aksu birlikteliklerinden sadece birisi olan mükemmel ötesi şarkı... ayrıca tarık tarcan'ın dönemin modasına uygun olarak çevirdiği, hülya avşar (bkz: sekreter)'ın, sonunda nalları diken, fakir kızı,tarık tarcan'ın da, zengin ama gururlu, fırlatma olmayan, babasının parasını almayıp da, mülayip takılıp da, ''ben o kızı alıcam baba, bas başlık parasını, 5'i bi yerde de koyalım'' modunda takıldığı, buna rağmen yine aynı isimli şarkının şakıdığı sahnelerde iyicene duygusallık moduna giren aşk hikayemiz adlı filmde de her türlü girer bu şarkı moda...
ilk kez "sinav" filmi esnasinda duyulan ve "sen aglama" denmesine ragmen, göz yaslarinin ekranda ki sahne ve calan harika sarki nedeniyle istem disi olarak akmasina sebebiyet veren badem'in asmis sarkilarindan biridir.