bir yerlerden gelen yardımla ağlarla topun buluşmasıdır. böyle bir golü hayatta izlemedim. hayır golün güzelliği falan değil mesele, bizatihi golün kendisidir hiç izlemediğim.
yüce insan ahmet çakar'ın dediği üzere mistik güçlerin dahil olduğu bir turnuvada türkiye'nin hırvatistan'a attığı goldür. efendim futbolda her şey var falan boşuna demeyelim. böylesine önemli bir turnuvada 0-0 giden maçta 119 da gol yenip, o moral bozukluğu ve fiziksel çöküşle kalkıp 120 de karşılık verilmesi gibi bir olayın herhalde dünya futbol tarihinde eşine rastlanmamıştır. varsa da sayısı çok çok azdır.
golü yemişiz ve çok üzgünüz. gözlerimiz yaşlı bir şekilde maçı izliyoruz. artık elendik. annem arkadan çay getirmiş. diyor "nooldu?" diyorum ki "anne her şey bitti artık turnuva bitti." zavallı annem "dur olum maç bitmemiş ki bak daha oynanıyor. atarız daha atarız.". zavallı annemin futbol bilgisi kuantum fiziği bilgisinden bile daha az olduğu gerçeğiyle yüzleştirmek istercesine anneme "ya olur mu anne saniyeler kaldı bitti artık" derken. televizyon çıldırdı: "semihhhh semihhhh semihhhh semihhh semihhh semihhhh...." ev ahalisi çıldırıyor. manyağa dönmüş.
hey gidi hey ya. çok güzel bir goldü. unutulmazlar arasında diyeceğim, ama turnuva genelini unutamadım ki.
türklerle şaka olmayacağını tüm avrupa ve dünyaya gösteren goldür. ama nitekim şuan milli takım o havayı yakalayamamış ve iki sene daha bekleyeceğiz böyle heyecanlar için.
salt bizi değil sırpları ve boşnakları da sevindirmiş goldür. çünkü sırbistan ve bosna hersekliler hırvatistan'a karşı bizi tutmuşlardır. ayrıca penaltılar sonrası iviça oliç'in hıçkıra hıçkıra ağlamasını unutamam.