yazilari basbakanin ve cumhurbaskaninin gezilerinde ucaga alinmaya baslamadan onceki ve sonraki olarak ikiye ayrilabilir. onceleri daha gercekci ve tarafsiz olan yazilari, tamamen duygusal nedenlerle daha bir akp yanlisi olmaya baslamistir. ermeni olaylari konu oldugunda konuyu canli tutma taraftari olan, is kibris'ta turklerin katledilmesi oldugunda ise konuyu artik unutmamiz gerektigi goruslerini savunmaktadir arkadas. oysa ki kibris katliamlari daha dun gibidir. kuvete doldurulmus cocuk cesetleri gozumuzun onunden gitmeyecektir sayin idiz.
milliyet'in dış politika yazarı.
yazıları oldukça sıkıcı. bir yazıyı okuduktan sonra yeni bir şey öğrenir ve bilgilenirsiniz, ne yazık ki bu da yok.
bir türk olarak değil de dışarıdan türkiye hakkında yorum yapan bir yabancı gibi davranıyor.
milliyet gazetesi ve okurları bu kadar vasat ve yetersiz bir yazara nasıl katlanıyor çok ilginç doğrusu.
daha da ilginci bu adamın yazılarının hürriyet daily news'te de yayınlanması.
Semih idiz'in Milliyet7teki köşesinde yazdıkları şüphelerimizin yersiz olmadığını kanıtladı. idiz " soykırım " ifadesini kullanamadığı yazısında " Hocalı'da yaşanan feci olay " diye bahsediyor Azerbaycan Türklerinin kırılmasından. Daha fenası " katliam "ın " savaş sırasında stratejik bir noktayı ele geçirmek için yapılan saldırı "dan kaynaklandığını ifade ediyor.
Savaş değil " işgal ", bu bir !
Katliam değil " soykırım ", bu iki!
Sebep " mevzi kazanmak " değil katillerin itiraf ettiği üzere " Karabağ'da bir tek Türk bırakmamak ", bu da üç !