semah veya sema'yı caiz gören ehli sünnet tasavvuf erbabının delili hz peygamber sav'in amca oğlu cafer bin ebi talib'e ''ey cafer, sen hem suretin hem de siretinle (ahlakınla) bana benziyorsun'' demesi üzerine hz cafer'in resululllah sav'in etrafında dönmeye başlamasıdır. peygamber efendimiz sav , ya cafer ne yapıyorsun ? der. cafer bin ebi talib rha da '' ya resulallah, bu habeşlilerin, kralları necaşi, kendilerine bir ihsanda bulundukları zaman, onu tazim amacıyla, sevinçlerinden yaptıkları bir şeydir.'' der. hz resulullah da bu duruma itiraz etmez. bunun dışında ilahi cezbe anında da sema yapılmış ve bu caiz görülmüştür.
Üniversite yıllarında bursada katıldığım bir söyleşide izledim ayin veya töreni.
ilk kez izleyecektim, tasavvuf konusunda çok az bilgim vardı ama tören bittiğinde hüngür hüngür ağlıyordum. Buna ben bile şaşırmıştım.
O AN sadece Allah sevgisiyle yanıp tutuşan inançlı insanları, semahın derinliğini düşünüyordum.
Asıl Alevi kültürünü hissetmek için de izleyiN.
Görmeden, hissetmeden ön yargılarınızı savurmayın oraya buraya.
Her sabah her sabah seher yelidir.
Seher yelleriyle esen Ali dir.
Muhammed kılavuzudur mahşer yerine.
islamın bayrağın çeken Ali dir.
Kim dokudu bin çiçekli haliyı.
kim diriltti bin yıl yatan ölüyü.
Cenneti aladan gelen doluyu.
Dolduran Muhammed içen Ali dir.
Hızlanma.
Yürü güzel yürü.
Yolundan kalma, yolundan kalma.
Her yüze güleni dost olur sanma.
Ölümden korkupta sel geri kalma.
Yiğidin alnına yazılan gelir.
Kul Hüseynim derki gül benzim soluk.
Aknımıza yazılmıştır ayrılık.
Vallahi sevdiğim gönüller birlik.
Ne sen beni unut ne de ben seni...
Yetesin turnam, yetesin turnam.
--spoiler--
güzel bir örneği aşağıdaki linktedir.
benzer aktiviteleri orta asya nın derinliklerinde de izlryebilirsiniz.
hatta benzer ne, aynısı.
şimdi böyle olunca alevi olmayan bir türk olarak daha da yakından öğrenmem, tanımam lazım diye düşünüyorum.
benzer diye tabir ettiğim bir orta asya youtube linki eklemeye çalışacapım.
bilen var bilmeyen var.
cevval türkçü kankam bu linki izlediyse, bıyık altından gülümsemiştir.
sanma semah boş bir dönüş şeklidir
insan bedeninde coşku selidir
zannetme gökgubbe öyle duruyor
gördügün kainat semah dönüyor
cemlerde ibadetin en coşkulu anıdır. o yaşlı teyzelerin amcaların şevkle semah dönüşlerini izlerken inancın ve içten gelen saf sevginin nelere kadir olduğunu görürsünüz. tabi ki aynısını farklı mezheplerde de görmek mümkündür.
semah bir ibadettir. alkışlanmamasının sebebi ibadet oluşudur. bir folklor ya da bir oyun değildir. bir adet hiç değildir. namaz ne ise oruç ne ise semah odur.
öncelikle tasavvufi bir ayin türüdür.
daha ilginci türk'e aittir.
daha güzeli islam'dan önce de din adamlarımız bu formda ibadet etmişlerdir.
bektaşi, mevlevi, şaman... türk, aşk halinde sema döner.
varlığın en küçük yapısı atom, sema döner. kendi ekseni etrafında ve başka da belirli bir eksen etrafında...
güneş sistemimizde de aynı yapı var...
en küçükten en büyüğe bütün varlık bu semayı yapar.
ve türk, aşkın coşkunluğunda aklından sıyrılıp allah'ın yarattığı hal'e geri gelince...
döner...
derviş ney üflüyor akşam vakti
kubbe i hadra'dan yıldız ağmakta
geçip giden şu zamanı seyret ki
zaman içinde her zerre semada (nevai)
alevilikte semahın çıkış noktası ; hz. muhammed * miraca yükseldiği yolculukta göğün bir katında bir kapı görür. kapıyı çalar, içeriden hz. ali'nin sesi kim o diye sorar, peygamber efendimiz adını sanını söyleöesine rağmen içeriye alınmaz. miraca yükselip geri dönüş yolunda tekrar o kapıyı çalar bu sefer soru sorulmadan alını içeri. içerde alevilerin kırklar dediği erenler oturmaktadır ki hz. ali de bunlardan biridir. semah denilen dönme olayı yapılmaktadır odada, o da semah eyler onlarla beraber. sözde hz. muhammed miriaca ulaştıktan sonra bunların mertebesine gelmiştir. adını hatırlayamadığım bir alevi yazarım alevilik hakkındaki kitabından okumuştum bunları. herhangi bir alevi sitesinden de ulaşılabilir bu bilgi(!) ye.
gerçek islam inancında bu ve herhangi benzeri bir olay yoktur, tamamen alevi efsanesidir. hz. ali peygambere biat etmiş, ömrü boyunca da arkasından yürümüştür. o'nu canını uğruna feda edecek kadar sevmiştir. şimdi birileri diyor ki; peygamber miraca çıkarken hz. ali o yolu çoktan gidip gelmiş.*
sonuçta allah adı zikredilen her ibadet, ona yönelen her yüz mübarektir. ama bazı şeyler de çıkış noktası olarak sadece saçmalamaktır.
içinde bulunduğum koşullar itibariyle az önce tek başıma yapmaya çalıştığım, beyinciğimin hala eski yerini bulmaya çalıştığını hissettiğim, başımın hala dönmesine sebebiyet veren ayin. Namazın gizlisi makbulmüş, semahın değil.