Her sabah her sabah seher yelidir.
Seher yelleriyle esen Ali dir.
Muhammed kılavuzudur mahşer yerine.
islamın bayrağın çeken Ali dir.
Kim dokudu bin çiçekli haliyı.
kim diriltti bin yıl yatan ölüyü.
Cenneti aladan gelen doluyu.
Dolduran Muhammed içen Ali dir.
Hızlanma.
Yürü güzel yürü.
Yolundan kalma, yolundan kalma.
Her yüze güleni dost olur sanma.
Ölümden korkupta sel geri kalma.
Yiğidin alnına yazılan gelir.
Kul Hüseynim derki gül benzim soluk.
Aknımıza yazılmıştır ayrılık.
Vallahi sevdiğim gönüller birlik.
Ne sen beni unut ne de ben seni...
Yetesin turnam, yetesin turnam.
--spoiler--
Üniversite yıllarında bursada katıldığım bir söyleşide izledim ayin veya töreni.
ilk kez izleyecektim, tasavvuf konusunda çok az bilgim vardı ama tören bittiğinde hüngür hüngür ağlıyordum. Buna ben bile şaşırmıştım.
O AN sadece Allah sevgisiyle yanıp tutuşan inançlı insanları, semahın derinliğini düşünüyordum.
Asıl Alevi kültürünü hissetmek için de izleyiN.
Görmeden, hissetmeden ön yargılarınızı savurmayın oraya buraya.
semah veya sema'yı caiz gören ehli sünnet tasavvuf erbabının delili hz peygamber sav'in amca oğlu cafer bin ebi talib'e ''ey cafer, sen hem suretin hem de siretinle (ahlakınla) bana benziyorsun'' demesi üzerine hz cafer'in resululllah sav'in etrafında dönmeye başlamasıdır. peygamber efendimiz sav , ya cafer ne yapıyorsun ? der. cafer bin ebi talib rha da '' ya resulallah, bu habeşlilerin, kralları necaşi, kendilerine bir ihsanda bulundukları zaman, onu tazim amacıyla, sevinçlerinden yaptıkları bir şeydir.'' der. hz resulullah da bu duruma itiraz etmez. bunun dışında ilahi cezbe anında da sema yapılmış ve bu caiz görülmüştür.