Bizim mahallede yufkacı teyze var, kendisi kastamanolu. Acaba sayın bakanımızla bir akrabalığı var mı diye çok merak ediyorum, o kadar çok benziyorlar ki! Kulakları çınlasın yufkacı teyze de aynı bu bakan gibi gülmez. Birgün mecburen mantı almak istedim kendisinden, yarım kilo diyorum, yarım kilo yetmez diyor. Fazla gelir diyorum, dolapta saklarsın diyor, dolabım küçük diyorum, bana kötü kötü bakıyor. Aynı bu bakan gibi, bence soyadı "kötübakan" olmalı, sayın bakan kötübakan, azıcık gülümse, azıcık anne gibi bak, aileye bakan değil misin, insan ailesine kötü kötü bakar mı? Ben seni görünce bi ağacın arkasına saklanasım geliyor, hele konuşurken elini kolunu kukla gibi kontrolsüz sallıyorsun ya, öyle yapma n'olur! Anne dediğin elini kolunu öyle havaya kaldırmaz, kaldırırsa da terlik fırlatır. Yoksa sen de bize terlik mi fırlatacaksın? Tamam yufkacı teyze tamam tamam, kaç kilo alayım, beş buçuk kilo olur mu? Nolur sen yeter ki öyle bakma! Sen bakma, bari sen bakma...
bu sefer de çıkıp "cinsel istismar ve saldırı haberlerinin sık verilmesi çocukları ve aileleri rencide ediyor" diyebilmiş olan bakan. kalkıp da tecavüzcüyü hadım etmek kararı çıkartacağına hala demagoji derdinde hanımefendi.
bana kalsa idam gelsin tecavüzcülere ve katillere. bunlar insan sınıfına girmediklerinden insan hakları devreye girmez çünkü.
Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.
M. Kemal Atatürk
bilmem nereli çoban diye sürmüşlerdi bir kaç sene evvel üniversite sınav türkiye birincisini.
kim milyoner olmak istere katılmıştı çocuk geçen sene. ilk üç soruda jokerleri harcadı, 4. soruda elendi.
"Bir kere yetiyor.
Görseydiniz “bir kerecik” demezdiniz.
Fotoğraftaki gülüşünüz yüzünüzde donar kalırdı.
Sayın Bakanım,
Ne güzel gülümsemeniz var...
Ben Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı’yım
Çocuk Psikiyatristleri beni doğrulayacaklardır.
Ben tecavüze uğramış hiçbir çocuğun yüzünde
Böyle aydınlık ve güvenli bakışlar
Ve de böyle bir tebessüm görmedim.
Ve -inanın- bir kez tecavüz yeter.
Tecavüz
Hiçbir şey olmasa
Yaşam boyu insanın yüzündeki tebessümü çalmaktır.
Bu bile çok büyük bir suç.
Şeriatta hırsızlık için neresiyle yaptıysa orasının kesilmesi gibi,
Çok uçta bir öneri ile gelseniz bile,
Ben belki sizi desteklerim de
Kusura bakmayın “bir kerecik” diye hafife alırsanız karşınızdayım.
Sizi tebrik için sıraya girenler var ya,
Okulda öğretmenleri çocuklarına tecavüz ettiği an
Benim yanımda olacaklarından kuşkunuz olmasın.
“Bir kerecik” deseniz
Razı olmazlar,
Yanılıyor muyum?"
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Alper Özgönül bu şiiri sayın bakana yazmış ve
“insanların bilinçlendirilmesi gerekiyor. Tecavüzün söz konusu olduğu bir zamanda susuluyor. Doktor olan bir bakanın bu korkunç olayı aklama çabası, gayreti çok kötü birşey. Bizler uyuyamıyoruz. Gerçekten kendisi tecavüze uğramış bir çocuk görseydi böyle konuşamazdı diyorum, fakat düşünüyorum gerçeği söylemek için görmeye de gerek yok. Bu şiiri bu durumu afişe etmek ve gerçekleri söylemek için yazdım” demiş.
kanımca zamanında bir kereden bir şey olmaz denilip tecavüz veya sairi bir olaya maruz kaldığını düşündüğüm zat. bir insan ancak bu kadar bilinçaltına attığı durumları bu gibi olaylarda açığa vurabilir. bu tip vakıalar genelde tarikatlarda olur. tarikat liderine veya kendini şeyh olarak ilan etmiş tarikat liderleri ve benzeri kişilere beynini kaptırmış ya da kendini teslim etmiş olan tarikat mensubu kişiler, bu tarikat liderlerini kendince tanrı ilan edip onlara taparlar ve bir dediklerini iki etmezler. yoksa bu olaylar mantıkla açıklanabilecek durumlar değildir. çocuklara peyderpey yıllarca tecavüz eden bir kurumun, üstüne üstlük bu durumun savcı kaynakları ile belgelenmiş olması üstüne, arkasını kollayıp sanki hiçbir şey olmamış gibi kalkıp biat ettikleri kişi vaya kişilerin adları lekelenmesin diye 'bir şey olmaz' diyen bir devlet bakanı örneği daha dünyada yoktur. olsa da o artık o ülkenin meclisinde barındırılamaz. değil tıp mezunu, tıp bilimini kendisi bulsa dahi ahlaktan yoksunca içine girmiş olduğu bu tablo düştüğü cehaleti değiştirmez.
--spoiler--
“Eskiden bir gelenek vardır, özellikle bizim Ege’de şöyle bir deyim vardır, ‘Kız beşikte, çeyiz sandıkta.’ Artık biz bunu değiştiriyoruz, ‘çocuklarımız beşikte, çeyizlerimiz de hesapta’ diyoruz. Annelere babalara sesleniyoruz, çocuğunuz doğduğunda bir çeyiz hesabı açtırın”
--spoiler--