beni şaşırtmaya devam ediyor,
hiç yılmıyor,
taibiri caizse insan üstü bir çaba sarfetmesini beklemiyorum ama geri adım atmadan, sosyal medyada paylaşımlarına devam etmesini ve meseleyi 3-5 ayda geçmiştirmeden üstünde daha uzun durmasını umut ediyorum.
kendiside farketti ki binlerce kişi dikkatle takip ediyor..
kadın hegonmonyasının üzerinde şu an;
ve elinde neşter..
haber7 müdahil olmazsa kadının beynindeki ura vuracak bıçağı..
sözümona, islamla müşerref olmuş, ihtisas yapan bir çok hanım kardeşimizin işlerine gelmediği için cesaret edemedikleri aile müessesesine göstermiş olduğu katkılardan ötürü türk milleti adına kendilerine tekrar tekrar teşekkürlerimi sunarım..
takip ettiğim kadarıyla samimi ve enteresan bir hanım efendi.
kendisinin de dediği gibi kaynakları sağlam ** olduğu için en önemlisi de buna inanıp kimseye de eyvallahı olmadığı için etkili oluyor kanaatindeyim. bir de üslubu çok makul.
modern zamanlar çıkmazındaki hanımların "beynine" çomak sokmaya cesaret ettiği için kendisine şükranlarımı sunarım.
temennimiz odur ki; samimiyeti ve cesareti kibre bürünmesin, bugün söylediği doğruların altında yarın öbür gün kendisi kalmasın.
ve dua kavlinden: allah basiretini ve ferasetini arttırsın ki kalemine can üstüne can gelsin.
böyle normal çıkışlara ihtiyacımız var. hakikaten normal ve makul bir hanım diline şu garabet medya ortamında çok ihtiyacımız var.
kadınlar altta kalsın, erkeğe muhtaç olsun diyen gelenekçi kadın. masal kitabı yazıyormuş, söyledikleri de o kitaplardan satırlar olsa gerek. okurken laissez faire, laissez aller, laissez passer diyorum; ama söylenmeden de geçemiyorum.
başkası değil, bu ülke kadınının çektiği çilenin hiç mi farkında değil sema maraşlı? okuyamayan, mesleği ve dolayısıyla ekonomik özgürlüğü olmadığı için şiddete maruz kalan kadınlar, tecavüze uğrayan; ama güvencesi olmadığı için sesini çıkaramayan kadınlar, küçük yaşta evlendirilen kadınlar, mutsuz evliliğini yürütemeyen, baba evine de dönemeyip kötü yola düşen kadınlar... bunlar aklına gelmiyor mu sema maraşlı'nın? bizim toplumumuzun kadınlarını dizilerden mi takip ediyor? olması/olmaması gereken kadın tipini oradan yola çıkarak mı belirliyor? yahut kadınların dizilerden etkilenip kocasının yeğeniyle yattığını, ablasının kocasına göz koyduğunu mu söylemeye çalışıyor? eğer öyleyse bu çarpıklıklar dizilerden, kitaplardan önce de vardı, hatırlatayım dedim güzel ablam.
kadınlar, okuyan kız çocuklarını bile elinde mesleğin olsun, kendine güven, eşine muhtaç olma diye yönlendiriyor. bu bilinçle yetişen kızların ileride evlilikleri yürümüyor. evliliklerin psikolojiden ziyade inançla yürütülmesi gerekir. bu noktada, kadınlar erkeklerin üstünlüğünü kabul etsin. kuran-ı kerimde de evin reisi erkek olduğu bildirilir. kadından otorite olmaz.
--spoiler--
muhafazakâr olan bir başka yazar cemile bayraktar şöyle diyor twitter'da : sema maraşlı "kadından otorite olmaz." demiş, bence de sema maraşlı'dan olmaz, geçelim.
sayfalarca methiye dizsem, yinede kendisine olan saygımı, minnetimi ifade edemem diye düşünüyorum.
bugün 5 kopya Tüylerimizi diken diken eden emir başlıklı yazısının çıktısını aldım.
uygun gördüğüm misafirlere usulunca takdim etmek için can atıyorum..
Yazsını okurken gariptir ama hayli duygulandım.
iki hanımındanda çekmiş ve halihazırda çekeceğinden emin bir insan için, hayli hüzünlü bir yazı.
iki derken, ikinci eşim zincirin son halkası oluyor. Yoksa çok eşli değiliz. ki yüce yaratıcı hükmü vermiş, o ayrı.
neyse efendim, kendisi eğer google da search edip, hakkında ne demişlere bakacak olursa, Allah razı olsunu bir borç bilirim.