türkiye'de herkesin teknik direktör olabileceğini kanıtlayan futbolculardan birisidir.
daha geçenlerde alex'i oynatmıyor diye, aykut kocaman kızağa çekilmeye çalışıldı. futboldan anlamıyordu, ego sahibiydi ve alex'i harcamak istiyordu. şimdi aynı yorumlar, abdullah avcı için yapılıyor. yahu adam bu işin okulunu okuyor, bu işin içinde senelerini harcıyor. klayvenin başında birisi çıkıp, sırf kendi takımının iyi bir oyuncusu diye selçuk selçuk diye ağlaşıyor.
yapmayın abi, işini ehline bırakın. türkiye'de işler bu yüzden ilerlemiyor. herkes her şey hakkında konuşuyor ve acı olanı, doğru konuştuğunu, herkesten iyi bildiğini zannediyor. yok öyle bi şey abi, herkes işini yapsın. adamın kafasına bir sistem vardır, onu uyguluyordur. üst limit nedir bilmem ama ben daha abdullah avcı'nın kredisinin dolduğunu zannetmiyorum. biraz zaman tanıyın, bekleyin.
abdullah avcı neyin kafasını yaşıyor anlamak mümkün değil. senin elinde türkiye'nin en iyi orta sahası var ve sen bir inat uğruna bu adamı oynatmıyorsun. dediğim dedik çaldığım düdük havasındasın. taraflı tarafsız herkes oynamasından yanayken böyle bir taktiksel anlayış nedendir? niçindir? cidden anlamak çok zor.
ölüsü yeter bu adamın. bunu der bunu söylerim ve her taktiğe uyum sağlayan zeki biridir. attığı paslar ve fizik gücü bunun en büyük ispatıdır.
selçuk türkiye'nin en büyük yeteneklerinden biridir. harcamamak gerek. ayıptır. günahtır.
Az önce annemin ' şu selçuk u neden oynatmıyorlar , çocuğun sahanın kenarında bir görünmesi bile gol atmamıza yetti' şeklinde anlattığı orta saha futbolcusu.
milli takımın ilk 11'ine bile giremeyen, yerine mehmet topal'ın oynadığı, 10 kişi kalmış estonya karşısında kaleci ile karşı karşıya pozisyonda topa güç bela vurabilen vasat oyuncu.
golden sonra sevinmedi diye eleştirilen oyuncu. selçuk adına konuşursak sen beni en formda dönemimde hollanda gibi bir takıma karşı tam 90 dakika yedek oturt bende estonyaya gol attım diye sevineyim. oldu amına koyayım.