Ya burada cidden sikik sikik atıp tutanları bir de yatırıp sikmek lazım.
bre beyin yoksunu fukara adamın soyadına ait holdingi var götü boklu sünepe ?
beni savundurup aknefer mi addedeceksiniz götverenler ?
adam zaten zengindi 1,
adam siha ile 10 seneyi aşkındır uğraşmakta ve modernizasyon gerçekleştirmekteydi 2..
vatanı için taş da olsa taş üstüne koymakta bir gayesi var bu da 3.
hayatta hiçbir sikime hayat gayesi peşine düşmemiş orosbu çocuklarının burada adamı karalamaya çalışmasını hazmedemiyorum abi
vallahi billahi hazmedemiyorum..
ne yaptınız lan bu vatan için şerefsiz götverenler ?
Robert college de okumuş siyasal islamcı.
iha siha umurumda değil.
Adam yarın cumhurbaşkanı olur.demokrasi insan hakları adalet gereken ülkeye erbakan gibi ağır sanayi hikayesi anlatır.
Tayyip sonrasında hepimizin hayatını çalar.
Şimdiden yazayım.
Sonra ağlamayın.
Siyasete olabildiğince bulaşmadan çalışmalarını sürdüren kıymetli insan.
Vakti zamanında ne gibi engellemelerle mücadele etmek zorunda kaldığını, saldıray berk gibi vatansever bir paşanın kendisine olan inancını ve verdiği destekleri bilmiyoruz.
DAMAT !!!
Amerika'daki dahiler okulu denilen bir üniversitede en yüksek ikinci yüksek lisans puanına sahip bir damat... Hatta bir yabancıya verilen en yüksek bütün notların sahibi bir damat.
Bu kadar mı sadece? Elbette değil.
iki tane hocası doktora için davet ettiği halde Türkiye'ye döndü. Yoksa şimdi küresel silah sanayisinin milyar dolarlarına danışmanlık yapan bir profesör olabilirdi.
Türkiye'de iHA-SiHA için ilk adımı attığında önce israil hükümeti temsilcileri geldi. Daha hiç bir şey üretmemişlerdi. Milyar dolarlık teklif aldı. Ne yaptı? Reddetti.
Devletten tek kuruş hibe almadı. Herhangi bir bankadan tek kuruş kredi çekmedi. Baba, abi ve kardeş karar verdiler, atadan kalma üç katlı evi sattılar, iHA ürettiler.
Selçuk Bayraktar... Evet damat ama damat olmadan tam 10 yıl önce yaptı bunları.
Sonra...
Yıllarca asker ile dağlarda test çalışmaları yaptı. Çalışmaların neye yaraması gerektiğini ve yazılımların neleri kapsaması gerektiğini yerinde gördü.
Tüm dünya takip ediyordu onu... ABD, ingiltere, Hindistan ve israil, defalarca milyar dolarlık teklifle geldi. Hepsini reddetti.
Savunma bakanlığı bürokrasisine üç defa sunum yaptı. Her defasında projeleri raflarda bekletildi. Bazen dosya içindekiler dünyanın başka yerlerindeki ülkelerde uygulamaya konuldu.
Reis'e, Erdoğan'a ulaştı durumu anlattı en sonunda... iki defa sunum yaptı. Erdoğan bürokrasiyi çağırdı. Gerekli bütün emirleri anında verdi ama sonuç yine aynı... Proje yine raflarda tozlanmaya terkedildi. içindeki bilgiler de kanatlandı yine başka ülkelere uçtu.
Bunları Selçuk Bayraktar'dan canlı olarak tam dört defa dinledim... Diyor ki tam bunları anlattıktan sonra;
“insan çocuğunu dünyanın öbür ucunda olsa tanır değil mi? işte ben de o raflardan uçan projelerimi tanıdım.”
Pes etmiyor elbette...
O sıralar Cumhurbaşkanı Erdoğan'a fahri danışman olan Sümeyye Hanımın da bilgisi dahilinde, Balyoz Soruşturmasından hapiste olan Saldıray Berk Paşanın da yönlendirmesi sonucu, üç ASELSAN mühendisi ile beraber, bürokrasiye haber vermeden ilk SiHA'yı yapıyor. Silahlı insansız hava aracı yapmak kolay ama dünyanın en iyi SiHA'sını yapmak o kadar kolay değil.
Selçuk Bayraktar...
Evet damat ama 36 yaşına kadar bu ülke için uykusunda bile emek vermiş bir insan. Alimin uykusu bile ibadettir, unutmayın.
Sümeyye Hanım ile ilk SiHA yapımı sırasında diyaloğu oluyor. iki zeki insan, iki vatansever insan... Hayatlarını birleştiriyorlar.
Selçuk Bayraktar... Evet damat oluyor.
Devletten yine kredi çekmiyor. Bankaların kapısına yine gitmiyor. Ortaklık tekliflerini ve milyar dolarları yine reddediyor.
Ne yapıyor?
SiHA'lar, Suriye'de ABD, Rus ve Fransız beslemelerini, Libya'da kalan bütün dünyayı, Azerbaycan Dağlık Karabağ'da, ABD, Rusya ve Ermenistan'ı darmadağın ediyor.
Ve Selçuk Bayraktar, dünyanın en başarılı, en iyi ve en muhteşem SiHA'sını emsallerinin beşte biri fiyatına veriyor devlete.
Bu fiyat belirlemesini ben söylemiyorum. ingiltere Gazeteleri yazıyor;
“Bayraktar TB2 diğerlerinin beş misli daha iyi” diyor.
Hatta bir başka ingiliz gazetesi de;
“22 TB2 bir F35 parası ediyor ama 10 TB2 bir F35'ten çok daha fazla iş görür” diye yazıyor.
Damat evet... Damad'ın SiHA'sı evet...
Dünyanın bir başka yerinde olsa 10 milyarlarca dolar ile tartılırdı katkısı.
F35 bugün 80-100 milyon dolara mal oluyor ve üç beş yıl sonrasına teslim edilmek üzere bu fiyat söz konusu. Pazarlıklar bu yönde.
Ya SiHA?
Tanesi 2 milyon dolar bile değil.
Yani ihracata milyar dolarlık katkısı yok ama dünyaya meydan okuyabiliyor.
Ve bazılarının midesinde hazımsızlık oluşturabiliyor.
Kolay mı?
Diyor ki Selçuk Bayraktar saldırılara karşı:
“Zor olan neydi? Diye soruluyor sıkça... Milletimizin, evlatlarımızın potansiyelini dünyaya ispatlamak değil içimizden birilerine kabullendirmekti zor olan.
Yaklaşık 20 yıldır yol arkadaşlarımızla birlikte hayatımızı adayıp yüksek teknoloji geliştirmek de değildi. Kendi sınıfının en iyisi olduğunu dünyaya kabul ettirmiş teknolojimize, içimizden birilerinin hep “acaba?” demesine, hep bir noksan bulma ve hatta çamur atma gayretine maruz kalmaktı. Her dönüm noktasında akla hayale gelmeyecek entrikalar, hezeyanlar, hor görmeler ve iftiralarla boğuşmaktı.”
Askerimiz mayına basmıyor, pusuya düşmüyor, sahada eskisi gibi şehid olmuyor diye üzülen veledi iblisler evet elbette olacak... iblis iblisliğini yapacak elbette.
Ya biz?
Bunu savunmaz ve duyurmazsak vebal altında olmaz mıyız?
2016 yılında tanıdım, 2017 yılında da şu cümleye sonuna kadar katıldım, defalarca yazdım:
“Selçuk Bayraktar, son yüz yılın en büyük üç mücahidinden biridir.”
Gündüz Demirhan
(bkz: selçük bayrakdireği)
Robert koleji mezunu bir siyasal islamcı. Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı. Kayınpederi hayatımızı kararttı zaten. Siyasi görüş olarak balondur ama mühendislik kariyeri başarılıdır. Yiğidi öldür hakkını yeme. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2284110/+
icraatleri ortada olan ve başarıları tüm dünyanın kabullenmesine ramak kalan isim.
politik çıkar ve amaç gözetmeksizin bakılacak ender kişilik...
bu şahsın icraatlerini hazmedemeyen ve karın ağrısı çekenlerin hangi ortak payda da birleştiği açıktır!
Damat olmanın ayrıcalığını dibine kadar yaşayan Karadenizli.Buna verilen imkanların yarısı diğer firmaların teknisyenlerine verilse eminim daha iyi iş çıkartırlar.Bir kaç cılız ses harici kimse çıkıp haykırmıyor şunu.