Bu başlığı açan yazara sormak lazım ağlamak dışında başka faaliyetlerde bulunuyor mu bu insanlar arasında ki uçuruma karşı. Yok arkadaş fitre ver zekat ver. Ayrıca o hatunun ne kadar canı sıkılmış cebinde ki para ilen ne yapacağını bilmeyen bir hatundur çocukla uğraşıyor düşündürücü.
O magnumdan çocuğada alınırsa durum meşru olabilir.
selpakçı küçük çocuk dizlerini karnına çekmiş, iki büklüm olmuş, kafasını öne eğmiş, elinde tuttuğu selpağını yukarı doğru uzatıyordu. tek yaptığı buydu.
o sırda kuaförden yeni çıktığı anlaşılan saba tümer tipi sarışın, damla ray ban gözlüklü, orta yaşlarda bir kadın, kadıköy'de iskelenenin önündeki parka doğru yaklaştı. bendeniz bir banka oturmuş. köşedeki çocuğun biçare haline acıyordum. çocuğun bu haline içerlemiş, nemli gözlerimi biraz önce büfeden aldığım selpak ile siliyordum, kiiii.... kadın durdu. çocuğa kaça bunlar diye sordu. çocuk hiç oralı olmadı. daha doğrusu mecali yoktu cevap vermeye. güvercin yemi satan amcanın dediğine göre, iki gündür ağzına lokma koymamış. önündeki karton kutu boştu saygı değer yazarlar. bugün mübarek gün cuma olmasına karşın boştu. nerde kaldı insanlığımız. tüyü bitmemiş bir yetim gördüğümüzde hani yardım ederdik. geleneklerimize, göreneklerimize ne oldu?
güvercin yemi satan amcaya döndü;
-bunun neyi var böyle. neden cevap vermiyor.
bir yandan kadın topuklu ayakkabısı ile çocuğu tepikledi.
-kalk hadi kalk rimelim aktı selpak alıcam.
yem satıcı amca;
-bayan iki gündür aç. halsizlikten bitap düştü. yaz vakti sıcağın altında iki kez bayıldı. annesi babası yok. yiyecek bir dilim ekmeği yok. yazıktır vurmayın çocuğa.
-işini yapsın bana ne. ben mi doğurdum. 3 çocuk sıçıp duruyorlar. sonra bizden para diye dileniyorlar. ha şurda büfeci vamış dur sen..
sonra kadın büfeden bir selpak, malboro, bi de bademli magnum aldı.
tekrar çocuğun yanına geldi. çocuk kendini toplamıştı biraz. ama gözleri baygın baygın bakıyordu hala. sıcaktan fenalaşmıştı. kadın çantasından çıkardığı yara bantları ile çocuğun gözüne bir şey yapmaya başladı. bir baktım. çocuğun göz kapakları yukarı doğru yapıştırılmış. kadın çocuğun başını yukarı kaldırdı. jelatininden sıyıırdığı magnumu ağzına doğru verdi. çocuğun gözleri iyice faltaşı gibi açıldı. tam ısırmak için hamle yapmıştı ki, kadın geri çekti. hani o reklamlardaki magnum ısırığının çıkardığı hart sesi ile bir parça aldı çikolata kaplı magnumundan. çocuk ağzının kenarını dudakları ile yaladı. şapırdatmaya başladı. duramdan şaplıyordu. şap şap şap...kadın magnum reklamlarında rol almış lostun sawyer'ı gibi pis pis gülümsedi. dondurmayı bitirdikten sonra malbuş sigarasından bir tane aldı. yaktı. derin bir nefes çekip çocuğun yüzüne doğru üfledi. al zigara iç lan deyip çocuğa uzattı. çocuk istmedi. başını salladı. dudakları kupkuruydu. yara olmuştu kenarları. direnmesine rağmen ağzına zorla dayadı. bir fırt çektirdi. çocuk öksürmeye başladı. aksırdı durmadan. öhö öhö öhö .. bi süre yerde kıvrandı anca kendine geldi.
güvercinci amca,
-evladım yapma çcuk türbeküloz daha beter edeceksin.
-daha iyi ya fazla acı çekmeden ölüp gider. ne işe yarıyor ki zaten. topluma ekstra külfet. bi de gelmiş güzelim kadıköyümüzde gözümüzün zevkini bozuyor. dedikten sonra çantasından aynasını çıkartıp makyajını tazeledi. dudaklarına kırmızı rujunu sürüp mucuk mucuk yaptı..
ah ah ah geçmiyor günler geçmiyor...
sevgili yazarlar sizden ricam bir selpakçı çocuk gördüğünüzde, ona bir max, bir meybuz, olmadı külahta bir kahramanmaraş dondurma alın. başını okşayın. merak etmeyin eliniz kirlenmez....