kapitalizmin türkçemize kazandırdığı bir kelime. kelime diyorum çünkü insanlar peçete isterken, peçetesi olan var mı? yerine selpağı olan var mı? diye sormaya başladılar. zararlı bir nesne.
bir paket kağıt mendil verirmisiniz şeklinde gayet naif bir isteğe
haıı o mu onun adı selpak akıllım şeklinde verilen cevabın
tümlecimi nesnesimi zarfımı ne olduğu belli olmayan bir öğesi.
selpak; gerçekte onu dünyada ilk üreten firmanın adıdır.
selpak kağıt mendil, SELPAK - Process and Packaging Technology ltd. adlı firma tarafından avustralya'da 1975 yılında üretilmiş bir üründür. ülkemizde ilk kez, eczacıbaşı grubu tarafından üretim lisansı alınarak ipekkağıt a.ş. tarfından üretilmiştir.
tıpkı "neskafe"nin markalık sınırını aşması ve "hazır kahve" terimini karşılar hâle gelmesi gibi, "selpak" da "kâğıt mendil"in yerine konmuş markadır. neyse ki zamanla ait olduğu yere gönderilmiştir. ne diyelim, darısı "hazır kahve"nin başına.
her şey yapılabilir bir beyaz selpakla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için sallanan masanın
veya sümüğünü silebilirsin
grip olduğunda ya da ağladığında
bir beyaz selpakla her şey temizlenebilir
senin dışında..
pisliğine benzetme bulmak zor
sen en iyisi mi sana benzemeye çalışan her şeyden
bir ottan * bir sümükten sor
belki tabiattadır pisliğinin çaresi diyeceğim
ama tabiat temiz lan..
neyse
anlamam peçeteden falan ama
selpaktan anlarım
sen bana bir selpak ver bende silinecek yer çok
pisliğim içimde gizlidir
gelen giden giren çıkan çookk *
bir desen istersin içinde benzetmeler olan
fil yakışmış işte başka desen arama ulan *
uzun bir yoldan gelen
selpaksız kalmış bir yolcuyum
her türlü pisliklerden geçtim
kıçımda bir beyaz selpak boşluğu
her şeyi anlattım olan olmayan
çıkan çıkmayan
bilsem ki sana varmak içindi bütün mola sancıları
değilmiş ishal olmuşum, ondan.. *
not: esinlenilmiştir.. *
yazar daha devam edecekti boşverdi.. devamı sonra hadi canlarım öptüm.. *
kağıt mendil ile özdeşleşmiş bir marka, isimdir.
dikkat edin 10 kişiden 8'i bunu herhangi bir büfeden vs. alırken "bir selpak" verir misiniz der. o derece yani.