8 mart dünya kadınlar gününde yıldırım türker'den sağlam ayar yemiş bakan. bu lafları çıkarabilmesi, sineye çekmemesi için kendisine geniş dünya görüşü, farklı bakış açısı hediye etmemiz icap ediyor. ee bunlar olmadan tümcelerine takılmamalı. kendi haline bırakılmayı hak ediyor ülkemdeki politik arenada söz sahibi birçok zat gibi.
vizyonsuzluğu, bakış açısındaki sığlığı 21. yüzyılda bize örnekleriyle göstermiştir. sahibinden berbat fikirler açısından eksik olmasındır, mümkünse sussundur her daim! susmazsa, bir tez daha ortaya atar, toplum olarak çıkaramayız gene.
ziyadesiyle, nazikçe ayar şölenini hak edengillerden!
AiHMye aile içi şiddet nedeniyle başvuran bir kadının haklı bulunması ile ilgili "Karar utanç verici. Bütün dünyada kadınlar dövülüyor, bu 'aile içi mesele'dir" diyen Kadın ve aileden sorumlu devlet bakanı.
Hakkında ufak çaplı bir araştırma yapıldığında, ağzından çıkanı kulağı duymuyor bu kadının diyesi geliyor insanın. Ancak bütün bunların yalnızca bir bakanın kırdığı potlar olarak değerlendirilmesi de imkansız. En son dizilerdeki erotizmden irite olduğunu belirtmiş kendileri. Merak ediyorum sözlük; eşi Hayrünnisa Gül ile 14 yaşındayken nişanlanıp, 15 yaşındayken evlenen Abdullah Gül den, kadınların neredeyse alınıp satılabilir hale geldiği gündüz kuşağı programlarından ya da 17 yaşında bir genç kızla evlenen 71lik işadamı Halis toprak'tan da irite oluyor mudur?
Bir de Nasipse gelir Hintten, Yemenden; nasip değilse ne gelir elden?; sözüne 'hakikaten' çok inandığını da belirtmeden geçememiş verdiği bir ropörtajında. Eğer kadınların şiddet görmeyeceği, sömürüye maruz kalmayacakları bir dünya nasip! değilse cümleten boku yedik sözlük, hayırlı olsun.
tipik bir ortodoks müslüman. buradan hareketle ortodoks müslümanların kitleleri yönetmesinin net şekilde engellenmesi gerektiğinin ispatı.
bu hanımefendi bildiğiniz üzere eş cinselliğin hastalık olduğu yönünde açıklamalar yaptı ve yine geri zekalı olmayanlarınızın bildiği üzere bilim eş cinselliğin hastalık olmadığı yönünde kesin yargılara sahip.
zurnanın zırt dediği yer de burasıdır. müslümana, hristiyana, ateiste, agnostiğe vs. nesnel ve objektif yaklaşan bilim ile bir ortodoks müslümanın ilişik halinde olması imkansızdır. bilim ile ilişik haline olmayan insanların da kitlelerin bireysel alanları ve yaşam hakları dahilinde karar verici mercilerde bulunması ceset ve zülum davetiyesidir.
bunun sebebi de kuran-ı kerim'in kendisine inanan bireylere, başka insanlara karşı saldırganlık motivasyonu sağlamasıdır. bu açık ve aleni şekilde suçtur. aynen hitler'in meşhur kitle imha motivasyonu kavgam ile aynı amaca hizmet eder ve yine en aptal olanlarınızın bile bildiği üzere islamiyet nazizm ile karşılaştırıldığında çok daha fazla insan katline, işgale, kitle imhasına sebep olmuştur.
bu işin öylesi böylesi, sana göresi bana göresi yoktur. kuran-ı kerim suçu ve suçluyu öven bir kitaptır. elimizdeki çağdaşlarıyla aşık atması imkansız yasalar dahilinde bile suçu ve suçluyu öven bir kitaptır.
bir gün insanlık ile ilişkileri demir gibi bir türkiye cumhuriyeti savcısı çıkacak ve gerekeni yapacaktır.