öteden beri askeriyenin, yönetim olarak müsrif olduğu yönünde türlü-çeşitli iddialarla karşılaşmış ama herhangi bir şekilde buna şahit olmamış insanı gördüğü anda şok edebilecek türden bir müsrifliktir.
şimdi... bugün akşam yemeği için sevgilimle, kadıköy'de buluştuk. yemek, muhabbet faslından sonra selimiye'deki teyzemlere de uğrayıp, şöyle okkalı bir türk kahvesi içesim geldi ve önümde hiç bir engel yoktu. yürümek, adımlamak niyetindeydik. ki öyle yaptık. derken, marmara üniversitesi, hukuk fakültesi'ni geçtikten sonra "selimiye kışlası" sol çaprazımızda bütün ihtişamı ile göze çarpıyordu. o da ne? kışlanın dört köşesindeki kulelerin, dördünü de ışıklandırmışlar(kabul etmeliyim ki oldukça nezih bir manzara oluşmuş durumda). ama dikkatimi çeken bir husus, ışıklandırmada sarı ampul kullanılmış olması. ulan hadi müsrifsin, ışıklandırıyorsun da ne demeye sarı ampul? elektriği sömürerek, servet düşmanlığı yapar bu sarı ampul... insanın ocağına incir ağacı diker. hadi ışıklandırmak istedin, güzel görünsün istedin de neden dört kulenin, dördünü birden ışıklandırıyorsun? bir tanesini ışıklandırmak, neyine yetmiyor?
derken sevgilimle paylaştım tüm bu düşüncelerimi. "görüyor musun?" dedim, "askeriye, ne kadar müsrif?" katıla katıla güldü bana... işte sırf bu yüzden referandumda "evet" diyecek haklı vatandaşlarımız var. birisinin, demokratik ve hukuki olarak askeriyenin bu müsrifliğine "dur" demesi gerek.
hayır ışıklandırıyorsan da koduğumun servet düşmanı, sarı ampul neyin nesi arkadaş? bak camiiler bile florasan kullanıyorlar. çok ayıp, çoook...
