Ülkenin düşünüyorum diyen ancak sığ bile düşünemeyen gerizekalıları tarafından Alevilere, aleviliğe sahip çıktığı için kürtçü gomanist bile ilan edilmiştir.
Atatürk'ün sosyalist olduğunu iddia edebilecek kadar beyinsiz akılsız kişi bu tezatı görmeden Kürtçü tespitinde bulunabilir.
eee ne de olsa Yobazın fikriyatındaki "Allahsız Alevi"lere sahip çıkıyor ya.
Nihal Atsız'ı fikri önder olarak kabul eden kürtçü gomanisttir bu yazar.
ismet'i kemalist olarak varsayalım (ki değildir) geriye kalan bütün iktidarlar tipik sağ iktidarların olduğu yani kapitalist, sözde laik din sömürücüsü iktidarların olduğu şu ülkede Atatürkçülükle bir yere gelindiğini düşünen hiçbir yere gelememiş Yobaz gayri türk sümsüklerin iddialarına gülüyor ne etsin ki.
Lan hala gülüyorum bak Alevileri sevince, Sayınca kürtçü Gomanist ilan edildim ya.
Ha bu arada Kendini Kemalist olarak tanımlamaz Tamamen Türkçüdür, Türkçü olduğu için Kemalizme sahip çıkar çünkü Mustafa Kemal'e atfedilmiş her türlü düşünce onun sorumluluğundadır.
(#4211665) nolu entrysinde de görüldüğü üzere tipik laik kemalist tayfa. bu türler çok gariptir. dersim isyanı diye kıçlarını yırtarlar. sonra birden kemalist geçinirler. nedense dersim isyanını bastıran kemal atatürk başka kemal atatürk'tür.
fakat asıl niyet hep gizlidir. "kemalizme sünni türkler sahip çıkmıyor. hiç olmazsa atatürk'ün adı altında istediğimiz gibi verip veriştirelim. nasılsa iyi kalkan olur. böylelikle atatürk'ten de intikamımızı alırız" şeklinde bir görüşleri vardır. atatürk'ün her icraatı unutulup cumhuriyet rejiminde bir tek laikliğin neden ön plana çıktığını anlamakta zorlananlar, neden alevilerin atatürkçü olduğunu anlayamayanlar için basite indirgeyelim. tamamen güç meselesi. şu ülkede en rahat kim konuşup bir yerlere gelebilir ve menfaat sağlayabilir. tabi ki rejime sıkı bağlı görülen atatürkçülerimiz. atatürk ideolojisi sosyalizm üzerine kuruludur. bir kişi hem aleviyim, müslumanım yada kürdüm, türküm diyip hem de kemalist olamaz. kemalizm hepsini red eder.
Olayları işlerine geldiğince saptıran kişilerle muhattap olan yazar.
Kendi düşünceleri hakkında bir şey diyenleri umursamıyor da Atatürk konusunu saptıran kişilerden rahatsız.
Atatürk yabancı sermayeyle yeni yatırımlardan bahsederken Devletin olanı ona satın, satmayı bırakın peşkeş çekin sonra o yabancı sermaye de Aldığı fabrikaları kapatsın ne güzel olur dememiştir.
Tekel konusunda hiçbir halt bilmeyen Türkiye'nin lokomotifi olan şirketlerin şuan ne durumda olduğunu bilmeyen ve Bunların durumunu bilmemesine rağmen satışını Atatürk'e bağlayan art niyetli kişilerle uğraşmaktadır.
Suç AKP'nin ve ondan önceki hükümetlerin değildir de doğrudan Atatürk'ündür. Oysa ne güzel Gomanist olsaydı atatürk leninin yanında yer alsaydı böyle olmayacaktı. Emperyalist işbirlikçisi Atatürk işte. Stalin başa geldiğinde de Kırım Sürgünü benzeriyle de karşılaşmazdık kesin. O kadar hak tanır ki sovyetler. Numan çelebi cihan'ın cumhuriyetinin başına gelenlerle de karşılaşmazdık.
Bu kadar basit argümanlarla kendi salaklığını gizleyen ve en önemlisi kendi Türk düşmanlığını gizleyen kişilerle uğraşmak zor.
Sosyalizm yükseliyor birader.
zart zurt yerde grevler, bilmem neler başını almış gidiyor.
Babam Tekelde çalıştığı tarih boyunca birçok grevde, protestoda bulundu lakin sosyalizmi yükseltmek amacı olduğunu düşünmüyorum, kendisi Ben Bildim bileli Milliyetçi, kimi zaman da Türkçü biridir. bu zamana kadar Dünyada da birçok ülkede grevler oldu ama oralarda da sosyalizm oralarda da yükselmedi. o grevleri yapanlar da Kızıl bayrak sevdalıları değil sadece ekmeği elinden alınan kişilerdi.
Sosyalizm sadece grev demekse ben de sosyalistim, ben de gomanist sevdalısı Atatürk düşmanı pezevenkin tekiyim ama sanmıyorum böyle bir şey demek olduğunu. Sosyalistim gomanistim diyenlerin de ne demek olduğunu bildiğini düşünmüyorum ya o da başka mesele.
Mala ek: senin o beğenmediğin yerli sigarayı üreten şirket de kalmadı artık diyorum ben. Onu bile bulamıyorsun beğenmediğin yerli sigara bile yok olmuşken nasıl bir sosyalizm yükselmesidir bu? Ama yok Bu devlet de kapitalist ya olsun varsın satılsın ne olacak Tekelle diğer özel şirketlerin bir farkı mı var allasen di mi?
Tekel gibi devlet şirketlerinde çalışanla Özel sermayede çalışan işçilerin hakları arasında dağlar kadar fark olduğunu biliyor musun? Beğenmesen de o devlet şirketleri de elden çıkmıştır artık ve işçiler daha beter hale gelmiştir. işçilerin daha da beter nalları dikmesi sosyalizmin yükselmesiyse ne güzel.
Sırf bir kriz var diye ülkemizin daha da beter örümceğin ağlarına kaydığını görmemek dünya'nın daha da beter sarıldığını görmemek ancak kör bir hayalperestin işi olabilir.
O örümceğin ağlarından da sizin gibi eyyamcı hayalperest tayfanın yattığı yerden masturbasyonlarıyla da kurtulmayacağız.
Yine Atatürk'le kurtulacağız, Ulusçulukla Türklükle kurtulacağız. O zaman da siz gider Emperyalistlerin yanında olursunuz, Bugün birçoğunuz dönüp ABnin yanına geçtiği gibi. Maksat Türk düşmanlığı, Türk rahatsızlığı olsun ne de olsa.
Cümleye öyle bir giriş yapmış, muhteşem devam etmiş, inanılmaz sürdürmüş, insanlık sınırlarını zorlayan bi şekilde cümleyi noktalamıştır.
"...Bu ne lan her çirkin insanı apoya her esmer insanı PKK'lıya benzetmek nereden çıktı? Yolda görülen her çirkin insan ki bunlar Kürt oluyor PKKlı mı?"
sözlükteki Selim Pusat Dil konusunda 100 yıllık hiçbir yere varmayan geyikleri yapmamayı Son yılların Türkçe konusunda en fazla çaba harcayan insanı doğrudan, yani vurgulayarak söylemek gerekirse birebir olarak Oktay Sinanoğlu öğrencisi olarak kavramıştır. Mustafa Kemal döneminin başarılarını Türk olmadığından dolayı veya da onun yaptığı diğer devrimlere garezlerinden dolayı görmezden gelenleri de bilir dil konusunda. Bunun yanında kraldan çok kralcı takılıp Türkçe'yi bölük pörçük edenleri de bilir. Öztürkçe konusunun gediklerini lakin bunun yanında Türkçe'nin doğal veya olmayan yollardan doğu dilleriyle etkileşiminden sonra çıkan özürlü halini de teker teker görür.
Sonuç olarak o doğrudur bu doğrudur yoktur. Her şey hatalarıyla vardır önemli olan mantıklı bir politika dahilinde Türkçe'yi olabildiğince saf, anlatım kabiliyeti yüksek, özellikle fen bilimlerinde açıklayıcı bir dil yapmanın yolunu o yanlıştır bu doğrudur demeden aramak lazımdır.
Ha bizim dil bilimcilerine gelince, biz kimseye gerçek bilim olan MAtematiği öğretemedik ki ne bekliyoruz dilbilimcilerimizden, sosyal bilimcilerimizden ondan bundan. Çarpma bölme bilmeyen adamdan dilbilimcisi sosyal bilimci mi olur?
MAtematik bilmeyen akıl kitaplarda yazılı olan kuralları öğrense de yeni çıkarımlar nasıl yapacak.
her şeyin içerisinde matematiksel düşünce şarttır.
tarihin arka odası programına atatürk döneminin osturupostut dil devrimi esnasında üretilen öztürkçe(!) kelimelerden olan "sayın" kelimesinin saymak kökünden türetildiği iddiasıyla bir e-posta gönderildi. aynı e-posta'da sayın kelimesinin moğolcada "süvari, şovalye" anlamına geldiğini söylemiş bulunan murat bardakçı'ya "uyduruyorsunuz" da denmiş bardakçı'nın ifadelerine göre.
e-posta'yı gönderen kişinin ismi de selim pusat diye geçti. bu sözlük yazarı selim pusat mıdır, yoksa başka bir ruh adam hayranı mıdır bilmek isteriz.
murat bardakçı bu e-postaya, moğolca "sayın" kelimesinin, kelimede kastedilen süvarinin/şovalyenin ilgili olduğu arazinin büyüklüğüne göre değişimlere uğrayıp başka kelimeler haline de geldiği ve selim pusat'ın bu konuda araştırma yapması gerektiği gibi sözler söyleyerek cevap verdi.
bana sorarsan, sonuna kadar karşı olduğum bir politik proje dahilinde 30'lu yıllarda uydurulmuş bu tip sözcüklerin, arapça-farsça kökenli osmanlıca sözcüklere ve mevcut kültüre rakip olması için "öz-türkçe" gibi iddialı ancak bilimsel açıdan fos bir kavram üzerinden çağatay lehçesinin ve moğolcanın ek ve köklerinin apartılmasıyla türetildiği açık. bu iş esnasında türkçenin tarihsel gelişimi ile belirginleşmiş etimolojik kuralların cahilce katledilmesi de cabası. ancak bu son derece sabıkalı ve başarısız politik hareketin bir ürünü olmasının ötesinde, daha objektif bakılmaya çalışıldığında da yine murat bardakçı'nın tezi daha doğru gibi geliyor bana.*
yine de kesin şekilde şu tez doğrudur demeyi işin uzmanı linguistlere bırakalım ve selim pusat adlı yazar arkadaşımıza eğer mevzubahis tarihin arka odası izleyicisi kendisiyse selam çakalım.
kendi fikriyle aynı doğrultudaki entry'yi daha tam okumadan , uzun ve bir o kadar da gereksiz bir entry girip , kendisini destekler nitelikte olan entry'yi ve yazarı kötüleyen , okumaktan , okuyorsa bile okuduğunu anlamaktan aciz genç ırkçı (?) .
(#5197212) doğrudan belaltı vurmuş yazar. sonra da tutmuş eksilemeyin diyor. * laf ve gedik ikilisini bir araya getiriverme yetisine sahip birkaç entrysinden anladığım kadarıyla.
başlığında o görmeden neler neler olmuş yazardır. Şimdi Türkçülükten Türk Milliyetçiliğinden Faşizm nasıl çıktı merak ediyorum?
aynı çatı altında bu ikisini ele alamanın yanlışlığını tutup da bir gomaniste anlatmak yersiz de sözcük oyunlarına başvurmak da yersizdir.
Şimdi burada sözcük oyunları yaparak geyikler anlatabilirim. Sözcük oyunlarına ve literatürüne de aşinayımdır Sultan galiyevi seven bir Türkçü olarak.
Ama bu yersizdir. basitçe Türk Milliyetçiliğinin Amacı gomanizm gibi herkesi eşit ve sefil yapacağım değil Herkesi eşit ve refah sahibi yapacağımdır. Tabi bu eşitliğin pratiği Hülyalarda yüzen Gomanist arkadaşlara göre yine Tatmin edici olmayacaktır Ama Türkçü Toplumculuk egemenliğin Türk Milletinin asli unsuru olan Köylüsü işçisi ve diğer emekçilerinin elinde olduğu bir toplumdur.Burjuvazi ise gerekli sınıfsal bir katman olmakla beraber asıl amacının bu egemenliği sağlama ve ilerleme aracı olmasıdır. Pratikte çıkacak sorunlar hiçbir zaman Gomanizmin veya da diğer hikayelerin sorunlarından daha fazla ve daha gerçeklik dışı olmayacaktır.
Ha ama Gomanistler için bu yazdıklarımdaki asıl sorun ekonomik ilişkiler değil anlattıklarım içerisindeki Türk Milleti ibaresidir.
O yüzden boşa anlatmaya da gerek yoktur.
Kaldı ki şu dünyada Gomanizm gibi bir hikaye kalmadığına göre bir gomanistin tutup da bir Türkçüyü hedef alması da şaşırtıcıdır çünkü boyundan büyük bir hedefi kendine düşman edinmiştir.
hele ki emperyalizmden dert yanan birinin gidip de Türkiye'de emperyalizmin baş dış destekli aktörleri Ilımlı islamcıları, liberalleri hedef alması daha mantıklıdır.
Ha ama belirttiğim üzere gomanistlerdeki ana amaç ekonomi vs değil de Türk Milleti olduğundan hedef alınan her daim Türklük olacaktır. Onlar yeri geldiğinde Siyasal islamcılarla da işbirliği yapar, liberallerle de yeri geldiğinde Türklüğe karşı ABD ile bile.
Ha Gomanistler gerçekten Anti-Kapitalist Anti-Emperyalistlerse eğer Bu ülkeden Emperyalizmi defedebilecek tek gücün de Bu Ülkenin Milli güçleri olduğunu unutmamaları ve ona göre hareket etmeleri gereklidir.
türkçe sevdalısı bir arkadaş.
selim ismi arapça mesela ama mühim değil.
dil üzerine konuşurken "yobazsın, düşünme yetin yok" gibi göt edici cümleler kuruyor. bunlar karakterle alakalı meseleler tabi ki. hele karşındaki insanın konuya yaklaşımı nedir, ne değildir bilmezken böyle saçmalamak biraz eksikliktir.
muhammed'e muhammet diyeceğiz diye tutturdu.
dese umrumda olmaz lakin işin aslı nedir onu anlatalım derdiyle bir şeyler söylüyoruz, onu da anlamak istemiyor.
bu nasıl bir türkçe hassasiyetidir aklım almak bilmedi.
o zaman hatice'ye de hadice diyelim gibi çok güzel önerilerde bulundu. ama kullandığı "kaide" kelimesine nedense "kaite" demiyor. oysa "kaide" kelimesi de arapça.
bunu da geçelim.
t'ye d'diyenler için şöyle diyor: "dil konusunda cahil cühela zihniyettir"
cühela, cahilin çoğuludur. cümleyi düzenlersek: "dil konusunda cahil cahiller zihniyettir"
ne oldu hassasiyetimize?
yoksa uğraşımız dille alakalı değil mi?
selam eder, seviyeli günler dilerim. en azından deniz seviyesinde.
Hüseyin Nihal Atsız'ı Ata olarak gören Türkçülüğü yüzünden Atsız'ı internet üzerinden Atsızcılar.com da saçmalayanların yazdıklarından değerlendirildiği için kimi ülkücü kökenli veya da Dini hasasiyetleri yüksek olan milliyetçi çevreler tarafından yanlış anlaşılan yazardır.
Öncelikli olarak bendeniz Selim Pusat ki formata uygun olması açısından Pusat diye kestirip atacağım.
Atsız'dan öğrendiği üzere Türk tarihini bölüp parçalara ayırmaz. Yıldırım beyazıd'ın varna savaşında Hunyadi yanoş'a karşı yaptığı kahramanlıkları bir kenara koyup da Büyük Türk ve Anadolu'nun tam manasıyla Türkleşmesine ön ayak olan Moğol Türk imparatorluğunun Liderlerini yüceltmez.
Ama bunun yanında müslüman değil diye de Türk-Moğol imparatorluğunu da bir köşeye koyamaz.
Yavuz Sultan selim'in büyüklüğü Sina çölünü tek bir kayıp bile vermeden aşabilmesi olması bile yeterlidir onun için.Ama bu zamana kadar bize öğretilen şekilde Sünni bir tarih sistemiyle de Safevileri acem diye kestirip atamaz.
Tanrıkut tanımını kullanması ise genel Türk devlet geleneğiyle ilişkilidir. Türk devlet geleneğinin liderleri Tanrı'dan iktidarı alırlar. bu Hunlardan Osmanlı'ya kadar böyledir ve en saf ve türkçe haliyle bu genellemeye varılabilir. Mustafa Kemal de o kahramanlaştırdığımız Tanrıkutlar kadar Türk devletinin iktidarına sahip olma hakkı ve en az onlar kadar hatta onlardan daha fazla buna sahiptir.mitolojik olduğu için de rejim için bir tehdit oluşturamaz.
Sultan, padişah vb tanımlamalar ise o veya bu şekilde daha dünki yönetim şekli tanımlamalarıdır siyasal rejim tanımlamalarıdır ve yeni osmanlıcı akımının canlandığı şu dönemde tanımlamalarda kullanılmaması doğaldır ve yanılmıyorsam bir başka kullanılmama tercih nedeni olarak Türkçe değillerdir.
Kaan, hakan ve yabgu da tehlike ve yanlış anlaşılma içermemesi gerekse bile bunlara gerek duymaz.
Mustafa Kemal'i ilhan olarak da tanımlayabilir çünkü il Türkçede Barış demektir
il-Hanlıklar da Barış hanlığı ve bu hanlığın sağlayıcısıdır ki Türk tarihinin en büyük barış hanlarından biridir.
Son söz olarak Selim Pusat Siyasal islamcılardan zerre hazetmez, Siyasal islamdan rahatsız olmayanları da her daim ön yargılı bakar çünkü siyasal islam'ın Milliyetçilik gibi güçlü ve baskın bir ideoloji içerisine girdiğinde bile o ideolojiyi ne hale geldiğini en yakın arkadaşlarından, çalıştığı teşkilatlardan ve farklı il teşkilatlarından görmüştür.
ek: Bahsi geçen siyasal islamcı ve rahatsız olmayanalr necip fazıl ve koruyucularıdır.
bu gece bazı tartışmaların odağı olmuş yazar. zira iki taraf da boş yere birbirine fazlaca yüklenmekte.
Gabriel Sharlson'un eleştirilerinde atatürk'e başbuğ denmesindeki tek bir sakıncada haklılık payı ciddi derecede vardır. o da başbuğ kavramının ırk kökenli kurulan devletlerin/beyliklerin komutanlarına veriliyor olması. evet türkiye, salt ırkçılıkla kurulan bir devlet değildir. zira atatürk'ün türklük kavramı ırkçılık temellerine bağlı değildir. lakin selim pusat'ın da çoğunluğun türk ırkı olduğu bir ülkede ırkçılık yapmak için atatürk'e başbuğ demediği de aşikardır. nasıl ki mahur kalemkarı hazretleri adlı yazarımız edebiyata ilgili ise, selim pusat da tarihimize ilgilidir. mahur kalmkarı hazretleri'ni selim pusat atatürk'e ayar veriyor sanmış yanılgıya düşmüştür. eski kelimeleri sık kullanması selim'de yanlış intiba uyandırmıştır. işte hep dediğim noktaya geliyoruz. iyice okumadan hüküm giydiriyoruz. selim pusat'ın necip fazıl için terörist açıklaması belki ağır kaçmıştır. lakin unutulmaması gereken gerçekler de var. necip fazıl ayrılıkçı ve radikal islamcıdır. ayrılıkçı düşünceleri ve ingilizlerle birçok ilişkileri kürtlerin bölücü faaliyetlerinin işine gelmektedir. bunları da gözardı etmemek gerek. herkesin hassasiyetinden dolayı fevrileşmesi, anlaşmayı da güçleştiriyor. sevgi ve saygı ile üstesinden gelebileceğinizi düşünüyorum.
atatürk'e başbuğ demesine kızılması anlaşılamamış yazar. zira herkes bu konuda düşünmelidir. alparslan türkeş'e başbuğ dediler diye başbuğ kelimesinin anlamını unutanlara tokat gibi çarpan yazardır.
zira benzer bir şey ergenekon kelimesinde yaşanmıyor mu? bir türk destanı adıyla daha var olduğu belli olmayan, yargının karara varmadığı sözde terör örgütü yaratılmıyor mu? bu dava yüzünden ölen 2 masum insanın masumiyeti yargıca karara bağlandı bile. her gün kasası değişiyor medyaca bu sözde örgütün. kuddusi okkır öldü, ondan sonra 3 isme de kasa dendi ve boş çıktı.
herkes oturup düşünmelidir.
ayrıca necip fazıl kısakürek büyük bir yazardır. buna kimsenin lafı yok. lakin necip fazıl'ın bu ülkenin menfaatine olmayan düşünceleri, yönlendirmeleri de neden es geçilmelidir? ayrılıkçı düşünceleri, radikal islamcıları hoş gösteren tavırları ve ingilizlerle anlaşılmaz yakınlığı neden es geçilmektedir? iyi bir yazardır eyvallah. lakin akıl bulandıran birçok yönü de es geçilmemelidir. bir yazara bok atmak kolay lakin önce bir durup düşünün. bir öğrenin. bir soruşturun ne diyor, niçin diyor diye. ha bana göre terörist değildir, lakin kafa bulandıran birçok eylemi vardır necip fazıl'ın. iyi bir yazar olmak demek, her anlamda mükemmel olmanın garantisi değildir unutmayın.