fotoğrafı sana gönderiyorum selim abi.
sen beyfendiliginle, mutevaziliginla, hassas kalbinle, romantik bakış açınla bir nimetsin türk edebiyatında. hep de öyle kalacaksın canım abim.
selim abi, bugun biraz sohbet edelim mi?;)
sence aidiyet bir ulkeye, bir sehre, bir gruba, bir kisiye ait olmak midir?
ınsan yalnizca kendine ait ozerk bir ulke olamaz mi?
uzun yıllar fetöcüler için çalışmış (kapatılan zaman yazarı), şimdi de milli ver yerli olduğunu iddia eden, dönek ve kaypak, her devir kim güçlüyse ona yaslanan erdemli yazarcık.
Kitapları iğrenç kapaklarıyla everest yayınlarindan cikan yazar. Kalburüstü bir yazardır. Yalniz kitap kapakları hakikaten iğrenc. Allahin hakki üç; igrenç.
yıllarca cumhuriyet'te yazdıktan sonra zaman gazetesine geçmiş şahıs. kimilerince iyi romancı zannedilir. m.c. anday tarafından osmanlı aşığı genç yazarımız olarak nitelenip ayar yemişliği vardır.
Cehennem kraliçesi ile bitirdim sandığım yazardır. Bitirmediğimi,bitecek bir yazar olmadığını kısa bir tartışma sonunda anladım. Kadına bakılşını sevmiştim,ruhunu ince bulmuştum,güce bir kibarlık yüklediğini düşünmüştüm. Benim için mel'un kitabını edinme zamanı gelmiştir.
türk edebiyatında öykü dendiğinde akla gelenlerdendir. o, yeri doldurulması güç bir yazar, karamsar ve içli bir düz yazı ustasıdır. Cumartesi Yalnızlığı (1968, Pastırma Yazı (1971), Bir Denizin Eteklerinde (1980), Eski Defterde Solmuş Çiçekler (1982), Son Yaz Akşamı (1983), Destan Gönüller (1973), Her Gece Bodrum (1976) mutlaka okunması gereken eserlerinden. kendisiyle bu akşam sakarya büyükşehir belediyesi nin düzenlediği ustalara saygı akşamında tanışabilmek çok keyif verici ve onurlandırıcıydı. son romanı içinse (bkz: melun).