iki atın çektiği gümüş tekerlekli bir araba ile göklerde dolaşan, pek çok aşk maceralarına karışan fettan bir kadın.
Selene, Hypereion ile Theia’nın kızı, Helios-Güneş ve Eos-fiafak tanrılarının kardeşidir.
Güzele çirkine bakmaksızın sevişir, Selene. Zeus ile aşk maceraları olduğu gibi keçi ayaklı, keçi boynuzlu ve keçi sakallı Pan’la da sevişir. Ama, Beşparmak dağlarındaki çoban Endymion, onun en fazla gönül bağladığı âşığıdır. Bütün gün Beşparmak dağlarında keçileri ve kavalı ile sağa sola koşup yorulan Endymion, geceleri çırılçıplak çimenlere serilip yattığında, Selene bulutlardan çıkarak, kimi gece kısa, kimi gece uzun saatler Endymion’un çıplak güzelliğini kolları ile kavrar, onunla sonu gelmez sevişmelere girişir durur…
genç yaşta intiharı ile bizleri üzmüş, dğer miydi ha canından olmaya, değer miydi bizi bu acıya boğmaya dem.. bızzzt.. komutanım kontrolü ele aldık. ağlayan bir sevgi pıtırcığını daha yakalayıp s.ktik. kendisi baygın. bızzzt. tamam.
değer miydi bu genç yaşta hayata küsüp gitmeye?
a be kızım demedim mi sana, hayat böyledir, akıp gider usulca, ama yakalamalısın ucundan bir yerinden diye???
gözlerimde bir damla yaş, kahve bardağı elimden düştü gelişmeyi okuyunca, neden dedim, neden? bunu diyebildim sadece, başka bir şey çıkamadı ağzımdan, çıkmadı...
fakat bir kere olsun konuşabilseydim kendisiyle, bir kere mesaj atıp; 'değmez be, değmez küsmeye diyebilseydim, diyebilseydim, diyebilsem...''
ama elbet vardır bir bildiği, şimdi gittiği yerlerden bize el sallayacak, biliyorum, yazdığı sözlükteki diğer arkadaşlarını da unutmayacak.
biz de geleceğiz yanına, bizi de al...
yazının sonuna yaklaştıkça odada artan duygusal yoğunluk ve gözyaşı karışımıyla daha duygusal, daha şiirsel oldum.
kendisi hala hayattaymış gerçi, olsun yazı burada dursun başka birisine bir şey olursa kopyala yapıştır yaparım. yaparım yani bunu, duygusalım.
ah be çocuk, ahh.
edit: benim gibi duygusu taşıp sel olan bütün gönül dostlarıma verdikleri artılar dolayısiyle, hasebiynen teşekkür ediyorum.
söyleyecek tonlarca şeyi olan yazar, şoku yeni atlatmış olmakla birlikte nereden başlayacağını bilememektedir.
evet kendisi zor günler geçirmiştir, sıkıntıdadır; ama ölecek kadar çıkmaza girmemiştir. baştan başlarsak; sözlükte çok sevdiği iki yazarın fake hesabı olmakla suçlanmıştır kendisi. yine kendisi, hiçbir şeyden emin olunmadan bu zatlara iftiralarda bulunulmamasını ve zan altında bırakılmamalarını tavsiye etmektedir. kaldı ki ortada hesabı çok güzel şekilde sorulacak bir şaka-vari olay vardır.
intihar bir prim aracı değildir, buradan şahsıma bu iftirayı atanlara sesleniyorum. ikincisi şu son yarım saattir epey güçsüz düştüm; laf yetiştirecek halim kalmadı.
artı olarak bu olayda en zor duruma kendisi düşmüştür. sanıyor musunuz ki şu an gülüp eğleniyor? bu kadar basit mi bu iş? evet hiçbir you kalmadı ve kendisi "intihar ettim" dedi popüler olabilmek adına. oh ne güzel, alın size popülarite yolu değil mi?
kaldı ki kendisi kimseye "intihar edeceğim" lafını dahi etmemiştir. sadece sözlükten birkaç kişi ile dertleşmiştir.
allah aşkına bir dakika oturun ve bu yazarın açısından düşünün. üstelik bunu özellikle ve özellikle sözlüğe taşımak gibi bir girişimde (olsa bile) ne diye bulunsundur? bu kadar popüler olma isteği taşıyan entryleri mi vardır bu yazarın? buraya ilgi çekmek için gelmemiştir. "yazmaya" gelmiştir.
son olarak size yalvarmaktadır, görmediğiniz bilmediğiniz kişiler hakkında kolaylıkla atıp tutmayınızdır.
ve o kişi mi? evet o bahsi geçen kişi de gerçektir; buradan sonrası sadece o kişi ve benim aramda olacaktır. aslında bizzat ben özür beklerken yine de kendimi özür dilemek zorunda hissediyorum. ne kadar acı.
mesajı atan kaan adlı kişinin de, dün gece selene ile konuşması ve ulaşamaması sonucu bu metni yolladığını umuyorum. Aksi halde bir insanın yapacağı en iğrenç şakaya girer ki bedeli ciddi ağır olur.
Ayrıca selene, bana yolladığı özel mesajda "ellerim boşaldı, kafamı toplamaya çalışıyorum, yazılanları anlamaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı.
En azından bir süre özel mesaj atılsa dahi cevap için ısrar olunmamasını, resmi rehberlik formasyonu (rehber öğretmen) olan bir insan olarak tüm ilgili yazarlardan rica ediyorum.
Eh bu rica densizliklerini devam ettirmeye niyetli oanlar içinde geçerlidir.
sanal dünyanın aslında hiç de sanal olmadığını, gerçeğin durumlar üzerinden oluştuğunu ve yaşamın turnusol kağıdı olmayı her yerde oluşabileceğini gösteren yazar.
1- Eğer kendisi bir şaka yapmışsa, ki sanmıyorum, nasıl birisi olduğunu göstermiş,
2- Olaya yaklaşımları ile çoğu yazar nasıl karakterde olduğunu daha iyi gösterebilmiş yazardır.
sanal olduğunuzu sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. hem de çok feci yanılıyorsunuz.
zaten bu yazar yanılmıyorsam erkektir. e o zaman ismi selin olamaz. ölen kişi selin deniliyordu. selin'e allahtan rağmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.