haritada görüldüğü üzere selanik vilayeti son derece geniş bir coğrafi sınırlara sahiptir.
osmanlı'daki selanik vilayetinin bugünkü topraklarının bir kısmı makedonya ve bulgaristan sınırları içindedir.
selanik vilayeti osmanlı devletinin nüfus bakımından 3. vilayetiydi. (başkent istanbul ve izmir'i içine alan aydın vilayetinden sonra üçüncü sıradadır.)
örneğin pek çok mübadilin geldiği vodina, osmanlı döneminde selanik'e bağlı iken, bugün yunanistan'ın farklı bir idari birimine bağlıdır.
yine aynı şekilde osmanlı döneminde selanik'e bağlı olan florina, yenice gibi mübadillerin çok geldiği kentler bugün farklı idari birimlere bağlıdır.
yine drama, serez gibi sancaklar da osmanlı döneminde selanik vilayetine bağlıydı.
işte mübadil göçmenlerin pek çoğunun selanik göçmeni olmasının sebebi budur.
zamanın makedonya imparatorluğu'nda edessa diye adlandırılan bölgeden (karacaova) gelmiş, adına selanik göçmeni denmiş, 1923 mübadillerinden olanların bir çoğu, uzunca zaman vatan hasreti çekmiş, selanik'te türk, türkiye'de rum tohumu diye dışlanmış, adaptasyonları güç olmuş, o dönem, evsizliğin yabacılığın sonucu olarak, saykodelik sayılabilicek müzik çalışmalarında bulunup biz bugün dinleyip kederden geberelim diye rebetikaları kaydetmiş, nitekim günümüzde de, yine tanıdığım çoğu, illede acının bi yerinden yakalayacam diye dininen, hüzün bagımlısı, güzel insanlar..
şu an bu satırları yazan yazardır. evet efendim selanik göçmenleri vakti zaman önce çok büyük varlık yaşamış ardından yunan işgalinden sonra ne olduysa anadolu'ya gönderildikten sonra olmuştur. varlıktan yokluk görmüşler. babamın babaannesi anlatırmış babama; ''portakal ağaçlarımız zeytinlerimiz osmanlı liralarımız vardı hepsini bıraktık''
babamın dedesinin zamanında yetiştirdiği bir yunan çırak varmış. çırak öksüz büyümüş ve dedem bunu yanına almış. yunanlar selanik'e geldikten sonra bu çocukta gelene gidene laf atar olmuş. gelen türk kızlarına laf atarmış dedem bir kaç kez oğlum yapma etme demiş ama dinlememiş tabi türklüğe de laf etmiş. koynunda yılan beslemiş anlayacağınız. bir gün yine böyle bu çocuk laf atarken, dedem bunu tenhaya çekmiş kafasını baltayla ayırmış. ardından gitmişler izmir'e.. atalar
burda deniz var çocuklar boğulur demesin mi. gitmişler kayseri'ye keşke kayseriye gelmeyip, izmir'de kalsalarmış.
dedemdir. hatta buraya gelirken (7-8 yaşlarında)dedem anne-babasını kaybeder bir daha da bulamaz. burda çocuğu olmayan bir aile evlatlık alır ve büyütür dedemi ve bu günlere geliriz. ama dedem selanik göçmeni dediğimde pis yunan, kanıbozuk damgası yememe neden olur o ayrı.
Selanik gocmenlerinin buyuk cogunlugu,lozan mubadelesi ile 1923-1926 yillari arasinda turkiye'ye gelmislerdir. http://www.lozanmubadilleri.org.tr/
Kokenlerinin Konya'ya Karamanoğulları beyligi'ne dayandigina dair rivayetler mevcuttur.
çoğunun renkli gözlü olması ile, "ulan arada bi sınır var, bunlar bu hale nasıl geldi. sayıyla mı veriyorlar" dediğim, ülkemize selanik'ten göç etmiş insanlara verilen ad.
1.murat zamanında çimpe kalesi arkasına anlaşmay ile yerleştirilmiş karamanoğlu halkıdır.
osmanlı devleti'nin amacı hem karamanoğlu tehlikesini azaltmak hem de asıl amaç olan istanbul'un fethine zemin hazırlayacak gerekli ticari ve sosyokültürel altyapıyı rumeli'de sağlamaktı.
konya-karaman bölgesinden topluca göç eden bu insanlar 1911 balkan savaşları sırasında yunan zulmünden kaçarken nüfuslarının % 25'ini kaybetmişlerdir.
türkiye'ye geri dönenlerin büyük bir bölümü de konya, karaman, izmir, samsun gibi illere yerleşmişlerdir.
konya'nın en büyük en tarihi semti olan muhacır pazarı semti 1980'li yılların başına kadar tamamen selanik türkleri ile doluydu.
ayrıntılı bilgi isteyenlerle de bilgilerimi paylaşmaktan zevk duyarım. saygılar selamlar.