duyduğuma görekimi 90 lı yılların başlarındaki mecliste kimi yöneticiler gözlük taktıkları için gözlükleri birbirine takılmasın diye böyle öpüşmüşler.. ve yeni nesil de bu hareketi kasıtlı bir hareket olarak algılamıştır. olay budur..
köksüz bir hareket örüntüsüdür.
ötüken yolu yokuştur, kafaları tokuştur demek de adettendir tokuştururken. ülkü ocağına girerseniz iki taraftan boynuz gibi yükselir şişikler. adamların kafa da sertleşmiş vuruşa vuruşa.
görenin içinden şu eylem geçer, bir de gidip ben birbirine vursam şu kafaları... kıvılcım çıkar mı ki yaf diye düşünür, kısa süreli hayaller aleminde takılırsınız.
Kültürümüze nerden geçtiğini merak ettiğim durum çünkü sıkça etkileştiğimiz ne araplarda ne de orta asya milletlerinde böyle bir selamlaşma türünün olduğunu sanmıyorum. Anlamsız, samimiyetsiz bir selamlaşma türüdür.
karı gibi öpüşüyor görünmemek için delikanlı geçinenlerin yaptığı bir varyasyondur.
gereksiz, ulu orta öpüşmenin her türlüsü iticidir, hele kış dönemlerinde grip salgınlarını tetikler. işin doğrusu öpüşme, sevilen bir kişinin uzun süre görülmemesinden sonra karşılaşıldığı zaman yapılırsa yerinde bir eylemdir. onun dışında her gün gördüğün bir kişiyi, -okul, iş arkadaşı gibi- her sabah öpmek kıroluktur, kezbanlıktır.