çok fenadır. sırf bu gerginlik yüzünden çoğu kişiyi görmezden gelirim . şöyledir ki:
bir kişi ile tanışırsınız. daha sonra onu başka bir yerde görürsünüz. gördüğünüz anda oluşan şıklar :
a) el salla geç
b) bir göz hareketi yap geç
c) git yanına elini sık hal hatır sor
d) git yanına el sıkış öpüş hal hatır sor
e) git yanına sarıl öpüş hal hatır sor
şimdi bir insanla samimiyetinize göre bu şıklardan bazıları elenebilir. ama bazı tanıdığımız kişiler vardır ki bunlar , örnek olarak ; sınıf arkadaşımızdır okulda gördüğümüzde selam vermeye gerek duymadığımız insanlardır , çünkü her allahın günü görmekteyiz. ama şimdi bu kişiyle başka bir ortamda başka bir şekilde karşılaşınca * insan nasıl selamlaşacağını şaşırmakta. el uzatırsınız öpmeye yeltenir, öpmeye yeltenirsiniz kendini geri çeker , sarılmaya çalışırsınız * mal mal bakar ...
lütfen bu selamlaşmanın kuralı konulsun ve bu gerginlikten kurtulalım. mesela 3. kez gördüğümüz kişilere selam verme zorunluluğu olsun , 6 ay görüşmediğimiz kişilerle göz hareketi yapıp kurtulabilelim tarzı... samimiyet level'i gibi. *
ayar olduğum durumdur bu selamlaşmalar. mecburen durup konuşmak gerekir, naber napıosun diye.. karşıdaki şuraya gidiyorum der, hıı ben de şuraya gidiyorum dersin. iki taraf da bi an kalır. sonra biri atağa geçer "oldu o zaman görüşürüz" (tabi yüzünde yalandan bir gülümsemeyle)
bazen de kişi yanından naber diyerek geçer. sen cevap veremeden gitmiştir bile çoktan. kafan arkada iyi senden naber demeye çabalarsın.
bir de sen durmak istemezsin selam verip geçmek istersin; karşındaki konuşur da konuşur.
tabi bi de selam verip görülmeme olayı var ki en beteri. elini kaldırırsın karşıdan gelene selam vermek için. görmez, elin havada kalır sonra o el hiç bişey yokmuş gibi saçı düzeltmek üzere aşağı indirilir.
en iyisi bakışıp gülmektir. gerginlik oluşturmaya fırsat bırakmamak gerekir.
En çok bir kız ile bir erkerk arasında olur. Lüzumsuz bir el sıkışma töreni ve daha sonra elmacık kemiklerini kıran bir yanaktan yanağa öpücük yada aparkat...
bu konu eve gelen misafir teyzeler için de bir kargaşadır. elini tutmak istersin tutturmaz, uzaktan selam verirsin yanına çağırır, öpmek istersin öptürmez, elini tutarsın ağzına uzatır. bunlar da hayatın güzellikleri be sözlük.
Karşıdaki insandan tepki beklersin,o da senden tepki bekler ve el uzatır,sonra bir yanak mı uzatılmalı uzatılmamalı mı,acaba o kadar arkadaş mıyız dostluğumuz nerede düşüncesi ile paranoya yaşanması ve arkasından ilk karşılaşmanın verdiği heyecan konuşmalarla git gide bayağılaşınca,el uzatılır,kimse kimseye yakınlaşmaz ve arka dönülüp gidilir.Arkasından sigara yakmak müstesnadır.
içgüdülerle ilgili sanırım. bi ortamda biriyle karşılaşırken ona verdiğiniz selam o kişiye ne kadar değer verdiğinizi de gösterir. olay bundan ibaret olsa gerek.