havlamak sureti ile köpeklerle iletişim kurmaya çalışan bir adammış kendisi. birisinden duymadım, bizzat şahit oldum.
tarih 27 şubat 2015, yer levent'te animate veteriner kliniğinin bahçesi. bu satırların yazarı kedisi içerde tedavi olurken sigara içmek amacıyla dışarı çıkmıştır.
derken bahçedeki köpekler vuzuhsuz bir şekilde havlamaya başlarlar. ama ne havlamak, hayvanlar çılgına dönmüşler. yahu ne oldu, bunlar niye böyle deliye döndü derken bir de baktım ki hepsi tek bir noktaya doğru ürüyorlar.
o noktada da peruğu ile selami şahin. hayvanlar delirmiş, zira selami abimiz onlara havlıyor.evet resmen hav, hav diyor.
o havladıkça köpekler iyice azıtıyorlar. bendeniz ne diyeceğini şaşırmış bir şekilde dikilirken kliniğe doğru ilerleyen genç bir kadın selami'ye şöyle bir baktı.
öyle bir bakış ki selami ''ben de onlara havlıyorum '' dedi. kadının tepkisi çok netti '' peki ne diyorlar ?
bu net cevap, daha doğrusu soru üzerine selami mavi ekran verdi, bir daha havlamadı, köpekler de sakinleşti. havlarken selami'nin pişmiş kelle gibi sırıttığını özellikle eklemeliyim.
dün mersindeydi la gittim bak ben konsere. konserdeki en uzun kişi bendim. beenen qızlar eqlesin.
şaka maka iyiydi konseri adam coşturdu. ama şarkı aralarındaki hikayeler sıkıcıydı. amca söyleme o aradaki sözleri.
Türkçeyi sonradan öğrenmiştir ama çoklarından iyi Türkçe konuşur. Zamanında TRT programlarına çıkarken istanbullu kadar iyi konuşabildiğini bildiğimiz ama sonradan doğu ağzı prim yapıyor diye şivesini bozan ikiyüzlü ibo burhan çaçan mahmut tuncer gibilerinden değildir.
çok büyük müzik adamı. herhangi bir müzik eğitimi olmadığını ve müziği kendi başına kitaplardan öğrendiğini düşünürsek insan daha da bir saygı duyuyor. ama öyle bir hava var ki birine selami şahin dinliyorum dediğinizde ''ıyy o ne be'' gibi havalarla karşılaşabiliyorsunuz. bu arada şarkıları tam rakının yanında dinlemelik ama selami abimiz hayatında bir kere bile ağzına içki almamış bir üstat. ayrıca zeki müren ölmeden önce selami şahin' i arayıp iyileştiği takdirde özledim şarkısını albümüme koyabilir miyim gibi bir istekte bulunmuştur. selami şahin de elbette izin vermiştir. gitme sana muhtacım da söz-beste selami şahin'e aittir. ben sevdalı sen belalı, ya seninle ya sensiz, alışmak sevmekten zor geliyor, sen mevsimler gibisin ve seninle başım dertteyi söylemiyorum bile.
jolljoker de geçenlerde canlı izlediğim ve "oha budamı bununmuş la, çüşş yok artık buda mı bununmuş" dediğim ve her bestesinin kendince (atıyo gibi geldi bana) bi hikayesi olan kendince derin, bizce başarılı müzik adamı. (hikayelerine örnek; kasımpaşalı bir kıza aşık olmuş selami abimiz, kızın anası istemiyomuş bunu, böyle demiş; "bana baksana sen şopar, kızımdan uzak dur, biz kasımpaşalıyız, eli maşalıyız". bunun üzerine nam-ı değer şarkıyı yapmış, ben selami abinin yalancısıyım, o dedi)
hakkında an itibariyle yalnızca 4 sayfa entry girilmesine üzüldüğüm sanatçıdır. müslüm babayı kaybetmemizle birlikte daha çok dinlemeye ve takip etmeye başladım selami şahini. sanırım elimizdeki ustaları kaybetmeye kolay alışamıyoruz. bari kaybetmeden değerini bilelim.
''seninle öyle doluyum ki her an'ımda inan sen varsın'' gibi nice güzel sözlü şarkıları yazmış ne peruğu nede komedyenliği sikimde olmayan gönül adamı bestekar.