kadikoy belediye baskani. avukatmis bi de bu. kendimi bildim bileli, daha dogrusu belediye baskanimi bildim bileli, belediye baskanidir kadikoy'de. basarisiz belediyecilik ornegi arayanlar icin muhtesemdir. boyle bi insan nasil seciliyor kac defadir diyenler icin, (bkz: bagnazlik).
yaş ve mevki ayrımı yapmadan kendisiyle görüşmek isteyen herkesi kabul eden belediye başkanıdır.Ama en son nautilus alışveriş merkezinin yapımına müsade etmesi ve kuvvetle muhtemel bu işten 7 ceddine yetecek kadar para alması sebebiyle eski sempatikliğini ve güvenilirliğini kaybetmiştir.
Populistdir.Bide cok guzel mankenlerle poz verir,hatirliyorum da bunun billboardlarda fotograflari vardi,mankenlerin arasinda,caddebostan sahilini kadikoylulere kazandirdik diodu.Gecen yaz caddebostan'a kazandirdiklarini gordukden sonra,caddebostani kalbime gondum ve gozumde yas,son bir bira daha icelim dedikden sonra ordan ayrildim.Eve donerken o da ne..bide atasehirin bitisigine yapilan,atasehirin yolunu,suyunu,cevre duzenlemesini tecavuz yontemiyle kullanan hatta ayni kanala sicilan villalari gordum,bunun atasehir'e uyumlu ve estetik oldugunu vurgulayan baskan yine aklima geldi.Kustum,canim istanbul ve kadikoyum'e veda edip,uzaklara isinlandim.
eleştirilecek tarafları olan, ama kadıköy için iyi hizmetlerde de bulunmuş belediye başkanıdır. sırf chpli olduğu için eleştirilerin bu kadar abartıldığını düşünmekteyim.
kadıköy'de kurulan semt pazarlarını kaldırmaya niyetliydi ancak çoğu insan bunu istemedi. kendisi de vazgeçti. kaldı ki kadıköy'ün hangi sokaklarında pazar kurulursa kurulsun belirli bir saatte toplanmak zorundadır. ayrıca bu pazarların bıraktığı pislik, pazar toplanır toplanmaz çöp kamyonları tarafından, belediye işçilerinin yardımıyla toplanır, sokaklar süpürülüp yıkanır.
rutin olarak haftada iki kez mutlaka sokakların yıkandığına bizzat şahit olmuşumdur.
son bir kaç yılda bahariye'yi çok düzenli hale getirdi. yol kenarlarına setler biçiminde demirler dikerek hem görüntüyü bozmadı, hem araçların yol kenarlarına gelişigüzel park etmelerini engelledi hem de insanların bahariye ve civarına gelirken toplu taşımayı kullanmalarını teşvik etmiş oldu.
eğlence bakımından, kadıköy ve taksim'i karşılaştırdığımızda, kadıköy hem daha nezih hem de daha temizdir. bunca yıl barlar sokağına giderim. gece yarısından sonra eve dönerken o ıssız sokaklarda başıma hiç bir olay gelmemiştir. son derece güvenlidir.
ayrıca zamanında, ihtiyaç olmadığı halde göztepe parkına camii yapılması konusunda anlamsızca ısrar etmiş kadir topbaş'ı engelleyerek de gönüllerde taht kazanmıştır.
bunu kadıköy'de oturup aklı başında olan kimse sevmez.sevenler de seda sayan'a katılan kadınların maddi durumu iyi olan türüdür.yıllardır Atatürk'ün partisi laflarıyla geçimini sağlamaktadır.
kadıköylülerin artık nefret ettiği başkandır. 29 mart seçimlerindeki aldığı oy oranının %68 civarlarda olması hizmetlerinden değil rakipsizlik ve kadıköy halkının akp antipatisidir.
kadıköy ün yaklaşık olarak 15 yıllık belediye başkanıdır,avukattır,çok da severim kendisini karşısındaki bayana nasıl hitap edeceğini iyi bilir,gerçekten de kadıköyü istanbulun yaşanabilicek ender yerlerinden biri yapmıştır.
kadıköy'deki gsstore'u kaçak merdivenden dolayı yıkma kararı alan belediye başkanı. bir yorum yapmama gerek yok hıncal abi deneceği denmiş. nasıl bir fanatikliktir nasıl bir aziz yıldırım cılıktır bu.
14 şubat'ta yıkacakmış birde. öyle kolay değil bir sığınak merdiveni yüzünden yıkmak.
modanında içine etmiş başkan. Ara sokaklarda bir tane park edecek yer bırakmamış. Her tarafa demir dubalar yaptırmış ( sanırım bu demir dubaları yapan kişi çok yakını, kadıköye sattığı dubalar sayesinde heralde özel jet falan almıştır diye tahmin ediyorum.).
19 Mayıs 2013 Bağdat caddesi yürüyüşünde tüm kredisini tüketmiş belediye başkanıdır. kendisi çok uzun süredir kadıköy de başkan ve artık yaptıklarından çok yapmadıkları, götürdükleri ve peşkeşleri ile anılmaya başladı. Bu yüzden önümüzdeki yerel seçimlerde kendisini chp adayı olarak görürsek gerçekten ne ederim şüphem var.
Ama bu akşam caddede yaptığı konuşmada karizmayı fena çizdi. önce hükümeti ima eden gaza getirici bir konuşma yaptı. sonra, gençliğe hitabeye yanıt başlığı altında, gençliğe hitabenin birinci tekil şahıs olarak çekilmiş bir halini okudu. (birinci vazifen yerine birinci vazifem, vb.)
hadi ezberlemesi gerektiğini düşündüğüm metni kağıttan okudu anladık, bu metinde günümüzde kullanılmayan sözcükler hiç günümüz kullanımına çevrilmesine uğraşılmamış, ona da tamam. ya birkaç kere hatalı okudu, takıldı, hadi onu da affedelim. ama sonundaki ne mutlu türküm diyene yi atlamak ne demek ya?
kalabalıktan tepki tezahüratları geldi. dediği kadarıyla iki kişi de özellikle gelip belirtmiş. bunları dedikten sonra kendisinin bu kadar uzun süre başkanlık yapıp böyle birşeyi atlamayacağını belirtti. sonra da şöyle dedi: ne mutlu... kalabalık geri kalanını tamamladı.
bak selami efendi, kadıköy ün belli başlı imkanlarını kürtlere peşkeş çektiğini falan duyduk. belediye hizmetiyle değil, göbek kaşıyan memurlarıyla nam salmaya başladı. yani zaten gözden düştün, kendini türk de saymıyorsan.. bir zahmet hangi ülkenin vatandaşıysan, bir zahmet oraya git de gelme!
o kadar eksikler var ki, adamlar hiçbir kural tanımadan akıllarındakileri yaparken onlarla rekabet ederken onların medyasının aklına uymak nedir anlamadım? ben bu topraklarda, etrafımdaki insnalarla yaşamak istiyorum. benimel aynı düşüncede olanlarla türkiye cumhuriyeti ni oluşturuyoruz, türkiye cumhuriyeti vatandaşıyız. kısaca türk'üz. ee?
kadikoy cevrelerinde %30 selami olarak bilinen tekrar beldeye baskan olmus atom karinca rakipli zati-sahane.
kadikoylulere ya niye 20 senedir bu adama oy veriyorsunuz diyince "aman yavrim akp gelmesinde kim gelirse gelsin" yada "bak bugun gozumun onunde calsa gene ona veririm " dendigini su kulaklar duymustur.
takdir sizin