bugün

bir önceki işyerimin adı. market ve et lokantası olarak hizmet veriyordu.
(bkz: cümleten selam)
karşılığı "aley"dir.
selam ; kisilerin birbirlerine sevgi ve hurmet ifadesidir.
şayet parayla alınıp verilen bir şey olsaydı günümüzde hiçbir kulun hiçbir kula vermeyeceği bir kavram olurdu.
zaten artık insanlar menfaatlerine göre selam alıp vermektelerdir ki bunu da bariz bir şekilde hal ve hareketleri ile belli etmektedirler.
sıradan bir müslümanın yine sıradan müslümana verdiği halinin islam dininde ibadet olarak sayıldığı ritüel.
alması farz, vermesi sünnet olan eylemdir. "es selamu aleyküm" cümlesini kullanmanın farz ya da sünnetlik bir durumu bulunmamaktadır. ayrıca es selamu aleyküm cümlesinde allah lafzı "gizli özne" olarak bile geçmemektedir! dolayısıyla "allah'ın selamı üzerinize olsun" anlamı maalesef uydurulmuş bir anlamdır.

cümlenin doğru anlamı: selam yani "bütün korkulardan emîn olma"; aleyküm yani "sizin üzerinize." kavramlarının anlamlarından ve kavramların tarihsel / etimolojik kökenlerinden anlaşılacağı üzere, arapların birbirleriyle karşılaştıkları vakit: "benden sana zarar gelmez, ben dostum, ben senin için güvenliyim, maksadım zarar vermek değil" anlamlarında kullandıkları bir kalıp cümledir.

kur-an'ı kerim'de yer alan nisa suresi 86. ayetin öncesinde, allah yolunda savaş ve barış konusu işlenmiş ve 86. ayete gelindiğinde: "ve-izâ huyyîtum bitahiyyetin fehayyû bi-ahsene minhâ ev ruddûhâk innallâhe kâne alâ kulli şey-in hasîbân" yani:"bir selam aldığınızda daha güzel bir selamla karşılık verin ya da aynıyla iade edin zira allah her şeyin hesabını tutmaktadır." denilmiştir.

ayetin öncesi ve sonrası incelendiğinde ayrıca ayet içinde vurgulanan "allah her şeyin hesabını tutmaktadır" emr-i ilahisi hesaba katıldığında burada kastedilen "selam"ın "barış teklifi" olabileceği ihtimali kuvvetle muhtemeldir! elbette biz bu yorumu müfessir ve mücedditlere bırakalım lakin ayet başlı başına ele alındığında bile ayette kullanılan kavramın "selam" kavramı olmadığı ve "es selamu aleyküm" cümlesinin de ayette yer almadığı, ayette yer alan ve kendi içinde dinamizmi ve işlerliği olan "tahiyyat" kavramının ise anlamından soyutlanarak yalnızca "selam senin üzerine olsun" anlamında kullanmanın ne derece kur-an'ı kerim'e ve akla zıt olduğu ortadadır.

sonuç olarak, karşımızdaki insan "hello", "hay", "merhaba", "selam", "iyi günler", "günaydın", "tünaydın", "iyi akşamlar"... vs diyebilir. bunların tümü "sünnet" uygulamasına giren selamlama çeşitleridir. çünkü sünnet olan "selamlama" faliyetidir.

bu selamlama çeşitlerine karşılık olarak ya aynı kavramlarla ya da daha muteber olanıyla karşılık verilmelidir. ancak "merhaba" diyen birine sırf -gereksiz ve yanlış olduğunu az önce dolaylı yoldan öğrendiğimiz- bir tepki göstermek maksadıyla "aleyküm selam" demek ne dindarlıktır ne de "ameller niyetlere göre olması hasebiyle" farz yerine getirilmiş olur.

lütfen folklör haline dönüştürülmüş olan islamı, aslına rücu ettirelim! allah resulünün yaşamını, onun ne kadar nazik, hassas ve -karşısındaki "putperest" bile olsa- ne denli hoşgörülü olduğunu unutmayalım.

lütfen "gelenekçiyim" gibi komik bahanelerin ardına sığınıp "kaba-softa" görünümlere girmeyelim. "ilim çinde bile olsa alınız" diyen allah resulü "ilmin" insanı ve insanlığı değiştirdiğini ve dolayısıyla geliştirdiğini çok iyi biliyor ve bunu bilerek insanlığı ve hasseten müminleri ilme yönlendiriyordu. az önce kur-an'ı kerim'in ayeti üzerinde yapılan -zerrecik kadar da olsa- ilmi tetkiki bir kez daha gözden geçirip, yanlış anladığımız ayetlerin olabileceğini unutmayalım. inşaallah.
tek başına özellikle sesli harfleri çıkarıldığında cevap vermediğim bir hitap şekli. Selam ve slm yerine selamunaleyküm, merhaba vb kullanılması daha uygundur.
hede:selam
hödö:selam
hede:naber
hödö:iyi senden naber
hede:iyi
hede:napiyosun
hödö:hic oturuyorum oyle sen
hede:hic bende
hödö:hmm neyse ben cikiyorum bb
hede :bb

ayrica (bkz: selamnaber)
Uçuyor, duran bir anın havasında
Işıktan kuşları bir akşam seherinin;
Gündüzün geceyle buluşan noktasında
Yaklaşıyor musikisi eteklerinin.

Ve sanki ufkuma baştanbaşa gül rengi
Kanatlarını açmada bir altın devir.
Başlıyor ömrün ve ölümün güzelliği,
Söyleyecek şimdi zaferlerini şiir;

Selam, sonsuzluğun aydınlık bahçesinden
Selam, senelerce,senelerce evvele,
Hatırası kalbe ışıklarla dökülen
En sevgiliye,en iyiye,en güzele.

Geçmiş bir zamanı kalbim bulmak üzredir,
Tamamlanacaktır yarım kalmış rüyalar;
Ey hafıza cömert memenden beni emzir,
Zengin renklerini ufkuma dök, ey bahar!

Uzattığımız bu tası dolduracak mı
Yine bol sularla akarak o çeşmeler?
Yoksa , hiç bulunmayacak kadar uzak mı
Dudakları öpüşlerle dolu geceler?

Ey pembe akşamların karasevdaları!
Güzelliklerine doyulmamış zamanlar!
Ergen yastığının ateşten rüyaları!
Ey, saf kalbimizde doğmuş ve ölmüş anlar!...

Hatırası kalbe ışıklarla dökülen
En güzele, en iyiye, en sevgiliye
Selam, sonsuzluğun aydınlık bahçesinden,
Selam,senelerce öteye...

ahmet muhip dıranas.
-selam
+benimle .mlı götlü konuşma.
sümerce kökenlidir.

silim

http://www.sumerian.org/sums-z.htm
danca; hej.
aleyküm selam.
>selam
<a.slm

yanlış anlaşılan ya da bilinen kelimedir. selam ve selamün aleyküm farklı anlam taşır. buradan duyurulur.
aleykümselam.
esenlik veren rabbın bir ismi.
(bkz: selamün aleyküm)
--spoiler--
selam,
ben yobaz, nasılsınız?
--spoiler--
islam dinindeki en büyük ibadetlerden biridir. hatta islam kelimesi dahi bu kelimenin kökünden gelmektedir.
selam. "selime" fiilinden gelen bir masdardır. sözlükte; kurtulmak, selamette olmak, güven, barış, ayıp ve kusurlaradan uzak olmak anlamlarına gelir. islam kelimesi de aynı kökten türemiştir.

allah'ın ismi olarak selam: es-selam şeklindedir ki, esmaül hüsnadandır. yani allah'ın güzel isimlerinden bir isimdir. tıpkı rahman ve rahim gibi değil. er-rahman ve er-rahim gibi.
arapça "sağlık".
verilmese de olur.
'' Her türlü tehlikeden kullarını selamette kılan
'' anlamına gelen allah teala nın 99 isminden biridir.
aleyküm selam.