insanı gereksiz yere aşırı strese sokar. sanki o an çevredeki herkes sana bakıyormuş ve verdiğin selamın alınmaması sonucu kaybettiğin karizmayı onlar kazanıyormuş gibi gelir.
insanlık hali olabilir. ama bazı zamanlar bilerek yapılır.. öyle adamlar var ki yüz metre öteden selam veriyor.. önce bi yaklaş, sonra ver selamı.. kaçan yok sonuçta...
insana kendini salak gibi hissettiren durumdur. yanında biri varsa bozuk bir sırıtışla ona dönüp "görmedi" gibi gereksiz bir açıklama yapma durumuna sokar insanı. hele de selam verilen kişi selamı görmemezlikten geldiyse ekşimsi nefretle karışık bir surat hali ile "bende kabahat adam yerine koyup selam verdim" de denebilir.
görmemekle alakası yok. bilerek almıyordur. bir söz vardır; "karşıdan gelen tanıdık birini gördüğünüzde, cep telefonunu karıştırıyorsa, o sizi daha önce görmüştür. işte bu selam vermeyen kişi ile o kişi aynı kişidir. *
başıma birçok kez gelmiş hadise. tanıdık kişiyi görürsün, selam vermek için organizmanı hazırlarsın, elini kaldırır ya da kafanla selamını verirsin. sonra o kafa kitlenir kalır, o el ise havada kalır. çünkü allahsız selamınızı görmemiştir.
(bkz: tanımadığın adama yanlışlıkla selam vermek)
insanın şekilden şekle girdiği durumlardan biridir. hele hele birileri buna şahitse daha da rezil bir durumdur. her ne kadar aman "olur böyle şeyler" desek de içimizden, yine de o an çok utanırız.