lisedeki felsefe hocamı hatırlattı. sanırım din işlerine pek arışmayı sevmezdi. zaten onu ne dindar ne de dinsiz bilirdik. komik bi mizahı vardı, derslerine girebilmek için can attığım tek kişiydi diyebilirim. aramızda genelde şu diyalog yaşanırdı.
-selam u aleyküm hocam!
-merhaba (bilmem ne)
hep aynı şekilde cevap verirdi ben de inadına hiç merhaba demedim.