kendinizi yere batmış olarak hissedebileceginiz ender durumlardan biridir.. El kalkar fakat, kaldırılan şahıs size doğru bakmaz, göremez o eli ve etrafınızda sizin el kaldırıp selam alamadıgınızı görenler kıs kıs gülmeye başlarlar, dalgalar kulaktan kulaga yayılır.. bi de bunun eli görüp hala suratınıza bir öküz edasıyla bakanları vardır ki bu daha güzel bi durumdur, karşınızdakini altetmek gibi bir seçeneğiniz vardır.
(bkz: abartırım)
insanın kendini ezik hissettiği o manalı anlardan biridir . El bir kere kalkmıştır ve
birşey ypılmalıdır artık
tercih sizindir : baş kaşımak , sinek kovmak , yaratıcılığın sınırlarını zorlamak ...
otobüsteyken karşıdan bir çocuk gelir. kız, bir bakar ki bu 3 yıldır görmediği arkadaşı. kız ona bakmaya başlar, erkek ona doğru bakarken kız hey diyerek elini kaldırır, sallar. erkek , istifini bozmadan sağa sola bakar. kız, mavi ekran halini almışken hay bir daha allaın salağına elimi kaldırırsam diye etrafında ona bakanlara gülümser. sonra çocuk , yaklaşırken farkeder aaa naber diye kıza selam verir. kız da sanki bir zamanlar gururlu bir kız vardı edasıyla bakın gördünüz çocuğa laf atmıyorum biz tanışıyoruz diye naber burak diye söze başlar.
not: çocuk uzağı net göremediği için kızın kim olduğunu anlayamamıştır.
eli uzatan kişiyi " lavuğa bak! sıksana leyn elimi" şeklinde düşüncelere daldıran ve o eli sonradan fark eden karşıdaki kişiyide "hade beh! kasıtlı sanıcak şımdi" düşüncesi içine sokan durum.
umut sarıkaya tipi mutsuz olur insan. onca kalabalığın içinde eli havada, gözleri nemli kalır.
tek başınayken ayrı, kız arkadaşınlayken ayrı bi iğrenç hissetirir insana.
kişi bu durumla ne kadar sık karşılaşırsa içinden/kısık sesle edilen seri küfürler o kadar çeşitlenebilir.