normal bir durumdur. selçuk şahin şu güne kadar bildiğim kadarıyla kulüp içerisinde kargaşa çıkarmış biri değil. ne zaman forma verilse yetenekleri çerçevesinde verebileceğini veren biri. burada eleştirilmesi gereken o'nu salih uçan'ın yerine oynatanlar. ben bir galatasaray'lı olarak takımımda bu insan karakterinde birini isterim. sessiz ne zaman görev verilse yapan neden oynatılmıyorum diye sağ da sol da konuşmayan biri. ha yetenek yok o başka. servet'in kendini beckanbaure zannetiği bir dönem olmuştu galatasaray'da oynarken.
tanım: selçuk şahinin yaptığı işi incelediğimizde karşımıza apaçık çıkan gerçektir.
adam futbolcu değil ortalama 55 ile oynayan orta yaşlı futbolcu canlandırması yapıyor resmen.
üzerinde çok kafa patlatılmasına gerek duyulmayan hadise. adam fenerbahçe kaptanı. şu an ağlıyorum lan kafayı yiyecem. adam bildiğin koskoca takımın kaptanı oldu çıktı. hayır şeyimde olmaz mesela gassraylı olarak da abi bi bu herif bi de valdes. gençlerimiz mundar oluyo akaminko.
8 yıldır fenerbahçe formasını terleten, kardeşim gibi sevdiğim, zor zamanların adamı. 8 yıllık dönemde hiç bir teknik direktörün vazgeçemediği bir futbolcunun da kötü olduğunu iddia edenlere de selam olsun. 8 yıl, 8.
ama işin sırrı sanki birazda ertuğrul özkök'ün şampiyonluk sonrası sivas 4 eylül stadının soyunma odasından izlenimlerini aktardığı yazıda gizli.
Şampiyon olmuş değil, tam aksine kaybetmiş gibi ağır, kasvetli bir hava hakimdi. Selçuk ve Stochun girmesiyle oda birden şenlendi. ikisinin Şampiyooon diye başlayan nakaratı, soyunma odasında yankılandı. Ardından çılgınca bir sevinç...
Fenerbahçelilerin hemen atlıyacağı bir sey yazıcam, ( bu seferlik yanıltın beni doğrudan doğru sözden yana olun ) Fenerli olmadıgıma bir kere daha dua ediyorum. ( evet Sabri'de, Ayhan'da bizim takımda oynuyor ama hiçbiri bir Selçcuk etmez).
düşünün bu adam fenerbahçe'de futbol oynuyor, milli takıma çağırılıyor, bok gibi para kazanıyor, o tipine rağmen taş gibi hatunlarla takılıyor. ben hayatı sorgulamaya başladım bile.*