sanatın sonsuz ışığını hissederken, insanların neşeli şarkıları dansları eşliğinde yorumlarken, tiyatro sahnesinin benim için bir mabed olacağını gözlerim dolarak farkedeceğimi tahmin edemezdim. ağzında sigarasıyla daktilosuna hükmeden bir yazarın yaratacağı öyküler, şiirler, romanlar.. kırların yeşilliğini insanların gülen yüzleriyle birlikte resmeden ressamların tabloları.. bambaşka bir düzlemde akıp giden farklı boyuttaki matematiksel çizgilerin onlarca enstrümanla birlikte notaların yarattığı ezgilere döken kompozitörlerin eserlerini.. dijital oyuncakların bizler için birer tehlike olmadığını filmlerle, fotoğraflarla gösteren çeşitli yönetmenlerin ve fotoğrafçıların verdiği emeklerle ortaya çıkan yaratılar...
hayatımda seks yaptığı kadının odamın önünden geçerken "bitirdi beni" dediği tek bi adam tanıdım.. arkasında bi sürü kürtaj , kovalarca dolusu alkol , ciğerlerinden petrol yapımına katkıda bulunacak miktarda çıkan nikotin bırakmış bi adamdı..
komşumdu bi süreliğine.. kızla seks yaparken , beni camdan görüp sen de gel bari diyecek kadar da severdi sağolsun.. bi gün dedim ki " madem böyle bi huyun var bari prezervatif kullan okuldan bize verdiler" ( uzun hikaye evet öyle de ahlaksız bi okulum var prezervatifleri bizim üzerimizde deniyolar ) al senin olsun..
baktı yüzüme , ben prezervatif kullanmam dedi.. içimden nası doktorsun amk sen sorusu geçti.. çocuk da beynimi okudu..
"barlardan bulduğum kadınların bana yapabileceği en büyük iyilik hiv vermeleri olur büyük ihtimalle fraulein " dedi.. prezervatifler evimin önündeki gaz sayacının üstünde kaldı.. ve o günden sonra , bana ne zaman bi erkek gelip " pöf onu unutamadım :((( herkeste onu arıyorum :((( bi sürü karı kız var ama olmuyo :((( ben çok pis seks yaparım gulp gulp" dese , hep bişiler eksik , hep çiğ , hep yalan geldi..
seks seks.. hayatı seks olan adamlar var.. seksten başka bi şey olamamış adamlar var.. eskiden kızardım bunlara , artık üzülüyorum..