gülme efektleriyle, suya sabuna karışmayan aşırı sıradan bir aileyle ve birol güven mantığıyla olmamış dizi. ulan o dizideki devrimci kız kaba bir hesapla 1980 de 20 yaşında olsa 2012 de 52 yaşında oluyor. ee kızın 2012 deki hali gayet 27 lik çıtır. bir de bok mu var günümüze dönüyorsun zart zurt, 80'leri çek işte.. şoray uzun ve serhat kılıç için bir nebze dayanılabilir.
Izlediğimde hiç haz alamadığım dizidir, müzikler hariç. Ilk bölümünde notunu verdim. Dizinin 80lere gidip, yeni çağa dönmeside çok saçma olmuş. Birol usta, zaten biliyoruz şimdiki zamanı sen eskiye yoğunlaş eskiye... öyle daha güzel oluyor. Adı üstünde seksenler... Şimdiki zamanı değil gelmişi anlat bize. Sobanın üstünde kestane, patates pişirirdik, onları göster. Çamurda çivi oynardık onları hatırlat. Ama ben artık izlemiyorum beklentim çok büyüktü fakat ben umduğumu bulamadım bu dizide.
almancı şahin karakterinin diziye gelmesi ile bu bölüm fazlasıyla güldürmüştür beni. belkide gördüğüm en iyi almancı tiplemesiydi şimdiye kadar. sıkmadan izlettiriyor kendini. yerine göre alttan sosyal mesaj vermeyide ihmal etmemişler ancak onlarda çok bağırırak söylenmiş keşke biraz daha üstü örtülü olsaydı.
ilerledikçe güzelleşen böyle devam etmesini dilediğim dizi. karakterler (başta şoray uzun olmak üzere) gerçekten iyi. kaseçti ve pastaneci de ayrıca güldürüyor. bu gün ki bölümde şahin karakteri de iyiydi. sırf şoray uzun için bile izlenebilcek dizi. yalnız şoray uzunun sevdiği kız gülden e(2012 karısı) gıcık oldum.
trt'nin kaliteli çalışmalarının devam ettiğini gösteren dizi. şoray uzun'un dönüşüyle ayrı bir havası olmuş. şu ana kadar gayet güzel gitti. umarım bundan sonra da kaliteyi artırarak devam ederler.
Salı akşamları yayınlanan, harika bir senaryoya ve kaliteli oyunculara sahip trt dizisi. Her bölüm çıtayı biraz daha yükseltiyorlar. Fenomen yapımlardan olmaya aday görüyorum. Emeği geçen herkese teşekkürler.
çocukluğum, ergenlik dönemim ve gençliğimi geçirdiğim yıllar. 12 eylül darbesi sonrası herşeyin sıfırdan başladığı yıllar. televizyonda ve radyoda arabesk müziğin yasak olduğu yıllar.
pazar günleri sabah erkenden kaldırılıp fırına ekmek almaya gönderilen bir çocuk göremedim hala. pazar günleri bakkalda ekmek satılmazdı. evin küçüğü olarak uyandırılır ve fırına yollanırdım. tabi isyan sözcüklerimi yazmama gerek yok onu tahmin etmişsinizdir.
her dakikasında annemin "aaaa bak bizde de böyleydi" "aaaa bak bizim evde de vardı" diyerek alttan konuşmalarıyla beraber salı günleri izlediğim, biz o günlerde olmayan insanlara bile o sıcaklığı yaşatan yeni trt dizisi. umarım başlardaki leyla ile mecnun gibi herkesin diline düşmez de sürekli kaliteli gider.
türk televizyonlarının en izlenesi dizilerinden bir tanesi. çok büyük espriler dönmüyor dizide ama bir mahalle ortamı sıcaklığında nostaljik tebessümlere yol açıyor. gitgide daha iyi olacağını düşünüyorum. ergün plak rolündeki serhat kılıç'ın performansı dikkat çekici özellikle.
denk geldiğim bir bölümünü izleyip, hayattan soğutan dizimsi. türk sinema ve dizi sektörünün seviye göstergeci. eğer buna dizi diyeceksek, lost, prison break, fringe, v, terra nova gibi yabancı şey!lere ne diyeceğiz.
sonra insanlar "yurdum insanında yabancı dizi hayranlığı" başlığında depiklenir.
