conan'ın bir macerasında değinilen bir mevzu. şöyle ki; yarısı şişman iğrenç insan bedeni, yarısı dev solucan görünümde olan bir dişi yaratık bir amcayı esir etmişti; üreyebilmek için onu sık sık kendisiyle birleşmeye zorluyordu (hayal etmesi bile zor ve sıkıntılı). öyle böyle değildi adamın çilesi. tam sonunu hatırlamıyorum ama adamın çilesi bir şekilde conan ortama intikal ettikten sonraki gelişmelerle son bulmuştu.
gerÇekten aşık olanlar o zaman belli olurdu. suÇ oranı düşer, savaşlar azalırdı. abarttığımı düşünebilirsiniz ama insanlığın yaşadığı tüm olayların iÇinde mutlaka kadın vardır.
Aslında pek çok memeli için ne oluyorsa o olurdu, türler çocuk yapmak için yılın belirli dönemlerinde sıklıkla cinsel birleşme yaşar ve yaşamlarına devam ederlerdi. Ayrıca seks üzerine kurulu kıskançlıklar ve bekaret tasası da son bulurdu. Hatta, sırf seksi giyindiği için ya da vücudunu ön plana çıkardığı için insanların aklını alan güzellik sembollerinin sıradan insanlar gibi giyinip asıl güzelliklerin ortaya çıkmasına sebebiyet vereceği söylenebilirdi. Mesela kate upton beğenen ya da miranda kerr beğenen erkek sayısı azalacak, onun yerine şu anda insanların pek de açık giyinmediği için dikkatini çekmeğen kimselere beğeninin kaymasına sebebiyet verecekti. Son olarak da aklıma gelen şey, güzellik sembolünün hayvanlardaki gibi doğurganlık sembolüyle yakın anlamlar taşımaya başlayacağı olabilirdi. Kadında geniş kalçalar ( şu anki zayıflık beklentisinin yanında bir hayal, bir dönemler osmanlı'da en çok beğenilen kadınlar bu sebeple şişman olanlar idi ) muhtemelen rağbet görmeye başlayacak, " bu cuma sizin ev boş mu lan ?" tadında arkadaştan boş ev bulma hayalleri yerini " Büyük beden don var mı ehi ehi" tadında ergen zırvalara bırakacaktı.
sadece gerçekten çocuk isteyen insanlar çocuk sahibi olurdu. neşeli, sağlıklı bir gezegen olurduk. nüfusumuz bir milyarı aşmazdı. bir sürü ihtiyar. huzurlu olurduk bi kere. kaynaklar herkese yeterdi.