seksi ne kadar tabu yapmış bir toplumuz arkadaş. bir süre önce sürekli yazıyordum sonra biraz ara verdim geri geldim hala aynı başlıklar. ya ateistler dincilere dinciler ateistlere giydirmeye çalışıyor ya da "ruhu orospu kız" yok "handjob yapan kız" yok "gösteren ama vermeyen kız" yok "porno izleyen kız orospudur" gibisinden rantlarla karşılaşıyorum. hadi din vs tartışmalarını biraz anlıyorum türkiye bir değişim sürecinde birşeyler olup bitiyor, ama bu kızlara giydirme başlıkları hiçbir boka yaramıyor onu biliyorum.
şimdi arkadaşlarım, bu iş böyle gitmez, ülke olarak bazı şeyleri aşmamız gerekiyor. zaten bildiklerimizi bilmiyormuş gibi yapmamamız gerekiyor.
kızların da cinsel hormonları vardır, cinsel istekleri vardır. türk toplumunun size gösterdiği türk kızları böyle değildir imajına bakmayın siz, onlar sadece rahatça açılabilecekleri kişileri bekliyorlar. açıldıklarında da gerçek cinsel açlıklarına tanık oluyorsunuz. * ve şunu anlamanız gerekiyor, insanlar sevişir, sevişmek isteyebilir. bu insanların doğasında olan bir şey. insanlar tecrübe etmek isteyebilir, yaşadıkları şu 5 kuruşluk, tonlarca acının ve zorluğun ama çok az güzelliğin olduğu dünyadan biraz haz almak isteyebilirler. bunu yaşadığınız kültür size cinselliği çocukluğunuzdan beri farklı yansıttığı için böyle olmadığını düşünebilirsiniz, ama böyledir. biyolojimiz böyle işler, bunu ister tanrı yaptı deyin isterseniz evrim bu hale getirdi deyin, bu sonucu değiştirmez.
iki insan birbiriyle sevişmek istediği zaman, handjob, blowjob, kamasutra yapmak istedikleri zaman bu insan onlar için bir anlamda sevinmeniz gerekir. çünkü bu mutluluk hormonu salgılanmasıyla ilişkilere ciddi anlamda katkısı olabilen birşeydir.
açtığınız şu başlıklar hepinizin bilinç altını yansıtıyor, seksüel olarak ne kadar aç olduğunuzu gösteriyor. ha bunu göstermek yanlış bir şey olmayabilir ama yöntemi de bu değildir. ya açıp adam gibi kendinizi sorgulayarak yazın ya da ona buna bok atmaktan vazgeçin, yazmayın. kaliteyi yerlere düşürdünüz artık yeter.
bu tabu bizi ülke olarak yaralıyor, geri tutuyor, beyinlerimizi gerçekten önemli olan meselelere vermemizi engelliyor. çünkü görüyorum ki kafalarımız hep o tatmin edemediğimiz ihtiyaçlarımızda. peki bu nasıl aşılır? samimi düşünerek, empati kurarak, doğanın nasıl çalıştığını anlamaya çalışarak çözülür. ad hominem yapıp insanları yargılayarak değil. bunun farkına varmanın vakti geldi geçiyor artık.
saflık insanların vücutlarını paylaştıklarında veya duygularını açık bir şekilde paylaştıklarında bozulmaz. saflık tecrübelerden çıkarılan kötümser sonuçlarla bozulur. olayları iyi veya kötü yapan olayların kendisi değildir, olayları algılayış şeklinizdir. doğada iyi veya kötü yoktur. bir aslan ceylanı ve yavrusunu acımadan dişeriyle boğazını sıkarak öldürebilir veya canlı canlı derisinden parçalar koparmaya başlayabilir. evet, bu ceylan açısından bakıldığında dayanılmaz bir acıdır ve üzücüdür, ama bu böyledir. aslan bir düzenin parçasıdır, görevini yerine getirir. iyi veya kötü değildir, o sadece olduğu şeydir. doğduğundan itibaren de ne olduğunu keşfeder ve bunu kabullenmeyi öğrenir.
bizim de doğadaki durumumuz böyledir. genel geçer ahlak kurallardan oluşmuş, kanunlara dayalı bir toplumsal yapımızın olması bir arada yaşamamız için gereklidir. ama seks bunlardan birisi değildir, hiç olmamıştır. seks yaşamın bir parçasıdır ve tecrübe ile sabit olunur, öğrenilir ve ne kadar çok tecrübeye sahip olunursa çoğu zaman alınan haz da fazlalaşır ve insanların seçimleri de aslında ne istediklerinin farkına varmalarını sağladıkları noktaya doğru yönelir. bu yararlı birşeydir.
aslında bu konuda daha yazacak çok şeyim var ama hepsini yazmak istersem aşırı zaman harcamam gerekir, pdf yapıp yayınlasam daha makbul olur yani. o yüzden son noktaya tekrar değiniyim;
- insanları sürekli yargılamayın, bu sizi daha güçlü, daha mükemmel bir insan haline getirmez.
- insanların her davranışını sadece mantıksal olarak değerlendirmeyin, davranışların arkasında çoğu zaman sadece mantık yoktur, duygular, hisler, arzular vardır. bunların empati kurarak neden böyle olduklarını anlamaya çalışın.
- işe sadece abazalık olarak bakmayın, sevdiğiniz insanla geçireceğiniz tek bir gece tüm hayatınız boyunca ben neden yaşamışım sorusunun cevabı olabilir.
- carl sagan'ın dediği gibi dünyayı sizden ayrı, bağımsız değil de tek bir organizmaymış gibi algılamaya çalışın. bunun bir parçası olarak neyi ne derece yapmak ne kadar doğrudur bunu çözmeye çalışın.
- ahlaki öğretileri okuyun, dini kitapları da okuyun, filozofları okuyun ama hiçbir şeyi sorgulamadan, nedenlerini ve niçinlerini merak etmeden kabul etmeyin. çünkü şu anki durumunuzla çok yüzeyselsiniz, kendiniz dahil etrafınızdakilere bir katkınız olmaz. böyle gelmiş böyle gider diyip abazalığınıza teslim oluyorsunuz sadece.
ha şimdi ben bu kadar yazdım, millet sikler mi ya da okurlar mı onu da tam olarak kestiremiyorum. tabi kimse bana katılmak zorunda değil, yazdığım her şeyin doğru olduğunu da iddia edecek kadar ego sahibi değilim ama bir kısmının doğru olma ihtimalini bir düşünün en azından, samimi olun, dürüst olun.
iki grubun karşılıklı olarak oynadığı ve oyunda kişinin çektiği kartta çıkan 3 kelimeyi kullanmadan seksle ilgili olan kelimeyi anlatmaya çalıştığı bir oyundur.