gözleriyle bütünleştiren andır. hissedilenler gözlere yansır, orada yanan ateşi görürsünüz, koyulaşan ve büyüyen göz bebekleri size en gerçek en saf aşkı yaşatır bir kaç dakika olsa da.
brazzersta kadın adama "tüm sikebildiğin bu mu? sikebileceğinin hepsi bu mu?" gibi şeyler der ve "daha sert sik orospu çocuğu!" diye adama bağırır adam da altta kalır mı kadının ağzını kapatır ve öyle sikmeye devam eder. true story.
yüz yüze, göğüs göğüse, nefes nefese ve yürek yüreğe... bir sevişmede olması gerekenler bu. yoksa her erkek, her kadını arkadan becerebilir ve bunda da hiç zorlanmaz açıkçası. ama o zaman sevişmekteki temas, yakınlık nerede kalır ki? hayvanlar gibi çiftleşmek kolaydır.
önemli olan, bu konuda iz bırakan temaslar sahnelemek, yakınlaşmayı hissedebilmektir.
zevk çığlıklarını ve de yavaşlama isteklerini duymak istemediğiniz zaman da, bu yöntem devreye girer, partnerinizin sesinin oktavının yükseldiğini her hissettiğiniz de, ya da fantezileriniz beyin kıvrımlarınıza tuvale sıçratılmış bir boya paleti gibi yayıldıysa, içinizden gelir muhakkak bunu yapmak. partnerin ağzını, el ile kaparsınız, ısırır elinizi o da. boğulan çığlıkları ise göğüs kafesinizde yankılanır.
her boğulan çığlıkta siz de boğulursunuz. göğüs kafesinizde hissedersiniz zevki ve acıyı.
